Ben Bağımlıyım

    İnsan, denemeden, yaşamadan anlamaz verilen öğütlerle doğruyu yanlışı. İçinde hep bir deneme isteği vardır. Ve doğuştan gelen aşırı özgüvenleri... Bağımlı olmak, elde olmayan sebeplerden dolayı gelmez insanın başına. Her insanda olan hislerde ve iradelerde saklanır bağımlılık arzusu... Bağımlılığı bir "arzu olarak adledebilirim; aşırı istek söz konusudur. Kişinin kendine yapabileceği en kötü davranışlardan biridir maddesel ve manevi bağımlılık. İkiside sonucunu "kısa sürede" belli etmez. Aslında birer bağımlı olmaya başlamışızdır fakat farkında değilizdir. Sonuç olarak kendimizi güçlü hissetmemizi sağlayabilen bir durumdur, bağımlı olmaya başladığımız halde, bağımlı değilim diyebilmek. Bu, kişinin kendini kandırma dönemine girer; "Ben bağımlı değilim" düşüncesi baskındır.
    
     Bağımlı olunan şey çeşitlilik gösterebilir. Kimi zaman bir sevgili, bir sigara, alkol, uyuşturucu, dizi-film, internet, oyun, kumar, marka yada seks bağımlılığı... Bağımlılığın her hali kişeye zarar verir. Yararlı olmasada,  zararlı bağımlılıkları çürütmek adına edinilmiş "alternatif bağımlılık" kavramı vardır. (Birazdan açıklamasını yapacağım.) Aşırıya kaçan tüm davranışlar bağımlılık olarak adlandırılamaz ve bağımlılık, irade kaybı değildir. Beyin, bağımlısı olduğu özneyi-nesneyi reddetse bile, sözünü dinlemeyen vücudun, organların ve ruhun kendi başını yönetmeye başlar. Kontrolünü kaybetmek, kendine sahip çıkamama durumu, beklentilerini artık karşılayamadığın anlarda saldırganlaşmak, gizlenmek, kendinden kaçmak ve kendine küsmek, seni dünyadaki vasfından alıkoymak, gereksizmişsin hissine kapılmak, sevilmeme korkusunun doğması, koca bir boşluğun içine düşmek bağımlılık sürecinin belirgin tepkileridir...
    
     Alternatif bağımlılık kavramı, mevcut bağımlılığınızı azaltarak, sıfır noktasına getirmek için beyine nüfus ettirilen mütevazi alışkanlıktır. Unutma olasılığımızın olmadığını düşünüyorum. Hafızamızın bir hücresinde, hatırlanmaya mahküm edilmiş haldedir, atlatılmış bağımlılık hissi. Mevcut olan zararlı bağımsızlığımızı atlatmamıza yardımcı alternatif bağımlılıklar olarak: müzik, spor, fotoğrafçılık, el sanatları, bağımlı kişinin özel yetenekleri vs. gibi hobileri örnek gösterebilirim. Kişi bu eylemleri kendini avundurmak için yaptığında, zamanla yeni bir alışkanlık edinecek ve önceki alışkanlıklarından bir nebze de olsa vazgeçmek isteyecek. Sadece sosyal aktivitelerle olacak iş değildir elbette. Tıbbi destekle birlikte yapılacak olan bu faaliyetlerin uzun vadede bir sonuca varacağı kanaatindeyim. Kısa zamanda eski bedensel ve ruhsal sağlığına kavuşmasını beklemek hayalcilik olur. Kişinin dış dünysası, yaşadığı çevre, aile ve arkadaşlık ortamı önemli faktörler olmayı hep sürdürecektir. Savunmaya çalıştığım bu fikrin tam tersi halini de gözönünde bulundurmak gerekirse; Herşeyin güzel gittiğini sandığımız bir gün, elde olan mutluluk yeterli gelmemeye başlar, ve eski ihtiyacın olan madde yada manevi bağımlılığa geri dönme ihtiyacı duyabilirsin. Doğaldır... Avunan kişi avunduğunu biliyorsa eylem başarısız olmuştur, başa dönülür, adımlar yinelenir. İrade burada devreye girmektedir. Kendini kontrol etmek, istediğini başarmak ve hedefe ulaşmak. Varılması kolay bir yol olmadığını bende biliyorum... Çünkü "Avunmak zor"
    
     İnsan neden bağımlı olur? Çok sevdiği arkadaşı tarafından davet edilerek mi? Yoksa zorbalıkla mı bağımlı olunur? Kendi kendine bağımlı olabilir mi insan? Dünyada genel olarak görülen bağımlılığa ilk adım "arkadaş ortamlarında" meydana gelmekte. Önce nazik bir davet gelir en sevdiğin arkadaşından, kıramazsın kabul edersin. Evde anneden, babadan, ağabeyden görürsün. Bu seni iyice tetikler. Deneme-Alışma sürecinden başarılı bir şekilde terfi etmişsindir. Adet yerine paket/kutu/yüksek doz almaya başlarsın. Seni mutlu ettiğini düşünürsün, bunu fiziksel olarakta hissedebilirsin. Özgüvenin, kendine olan saygın, popülerliğin iki katına çıktığını sanmakla meşgulsündür... Yanılmalar boy göstermek için sahnededir. Trajikomik olan: Nikotin bağımlısı bir doktor sigaranın zararlarını yakından bildiği ve sigaranın sağlığa zararlı olduğunu düşündüğü halde sigara içme arzusuna yenik düşebilir. Bu durumda; Arkadaşının istediğini kabul eden ergen birey mi? yoksa bilgili, deneyimli ve olayın içinde yaşayan doktorun halimi açıklanmaya müsaittir?
    
     Bağımlılık bilimsel olarakta incelenir. Nörolojik bulgulardan yararlanılarak kişinin ruhi ve bedeni davranışları gözlenerek ortaya çıkartılan neden-sonuç ilişkisi çerçevesinde insan üzerindeki etkisi, bağımlılığın ne derece ileri düzeyde olduğu saptanabilir. Çeşitli tedavi merkezleri vardır. Fakat kişi kendini bağımlı olarak görmediği için, tedavi olmayı rededebilir. Bu tür durumlarda hasta olan kişiyi, tedavisini olması için zorlamak yersizdir. Kendi isteğiyle tedavi olmaya karar vermesini beklemek doğru olmaz. Ortak paydada buluşulması gerekmektedir. Dünyada gençlerin (+15) madde kullanımı daha yaygındır. Bağımlı olma aşamasına denk gelen eğitim dönemlerinde, onlara yardımcı olmak bilinçlendirmek amacıyla, çeşitli kurumlar tarafından okullara seminerler düzenlenmektedir. Gençlerin, bilinçlenmesine yardımcı olan bu etkinklik faydalı olmakla birlikte, bilinçlenen gençlerin madde bağımlılığının zararlarını beyinlerine zımbalamış olmaları hedefi yerine ulaşmaktadır. Keza gençlerin büyük bir oranını etkilemektedir. Gençler diyoruz... Daha doğruyu yanlışı yeni yeni ayırt etmekle meşgale gençlikten... Onların en büyük eğitmenleri şuan kendileri olmamalı. Denemeden öğrenmeli, bitirmeden kendini uzaklaşmalı bu hastalığın pençesinden.
    
     En nihayetinde bağımlılık yaşanması zorunlu bir hadise değil, tedavi edilmesi mümkün bir hastalıktır.