Final Destination 5 - Neler Öğretti?

Adı: Son Durak 5
Yapım: 2011 ABD
Tür: Gerilim, Gizem, Korku, Gençlik, Psikolojik, Korku, Fantastik
Süre: 92 Dakika
Yönetmen: Steven Quale
Oyuncular: Nicholas D'agosto, Emma Bell, Micah Sloat, Tony Todd, Devon Sawa, David Koechner, Joy Lauren, Meghan Ory, Mark Callaway, Courtney B. Vance, Chasty Ballesteros, Miles Fisher, Nicholas D\'agosto, Mike Dopud, P.J. Byrne, Dawn Chubai, Jacqueline Macınnes Wood, Link Baker, Ian Thompson, Arlen Escarpeta, Jody Latham, Michael Adamthwaite, June B. Wilde, Jasmin Dring, Tim Fellingham, Ryan Hesp, Brittany Rogers, Grace Baek, Frank Topol, Jodi Balfour, Brent Stait, Tanya Hubbard, Blaine Anderson, Roman Podhora, Barclay Hope, Jeffrey Stubblefield, Andy Nez, Diana Pavlovská, Ellen Wroe.

Serinin final filmine yakışır bir yapım olmuş. Tam anlamıyla finali yaşadım. Bu seferki başlangıç sahnesi köprünün yıkılmasıyla başlıyor. Hemen benzetme yoluyla fikir yürütelim. Olay Türkiye'de geçiyor ve Boğaziçi köprüsü yıkılıyor. -Haftada üç kez geçtiğim günler olmuştu- her gün geçenler de var. Onlarca araç ve insan. Köprünün yıkıldığını hayal etmiştim çok kez, ya gerçekten yıkılırsa? Ne yapardık kim bilir...

Geleceği görebilen karakterimiz bu filmde sadece bir kez ilerisini gördü. Dikkat çeken diğer bir unsur da: Hep bir arkadaş grubu kazadan kurtuluyor ama normal şartlarda ölmesi gerekiyordu. Bu sefer o arkadaş grubundan biri (Molly) kazadan kurtulmayı başarıyor. Bir nedeni olduğunu tahmin edebiliyoruz dimi? Vesselam, kazadan kurtulanlar ölüyor tek tek ki, ölümler şahane... İzlerken "ahlar vahlar ıylar hiii" falan bir sürü tepki verebiliyoruz. Çünkü oraya kendimizi koyduğumuzda çok piç bir ölüm oluyor. İlk bölümde gözümüze takılan cool görünümlü, biraz bilmiş tipli otopsi uzmanı bu bölümde de karşımıza çıkıyor. Ölüm üzerine makale yazabilecek kadar bilgiye sahip. "Kuralları ben koymam, oyun oynanır sonrasında ben ortalığı temizlerim" deyip kanımı donduruyor. He bu arada Molly ölmüyor ama Peter onu öldürmek istiyor. Yani otopsi uzmanının konuşmasından etkilenerek bunu yapmak istiyor. Otopsiciye göre: Eğer başka birini öldürürseniz, onun yaşam yıllarını siz alırsınız. 

Tabi üst üste izledikten sonra izleyende (yada bende) ister istemez bir psikolojik baskı oluşuyor. Artık adımlarımı daha dikkatli atmaya başlıyorum. Acaba ölüm kurallarını bozdum mu diye düşünüyorum. Birisinin hayatını kurtardım mı, öldürdüm mü, sıramı başkasına mı saldım... Sorular sorular... Vallahi piç etti film beni. Artık bindiğim toplu taşıma araçlarından tut, tanımadığım insanlarla konuşmalarıma kadar bir detay arayışı içine girdim. Her şeyden bir sonuç çıkartıp, "ya böyleyse?" diye sorup, "salla lan" diye cevaplayıp kendime geliyorum.

Dedim ya, "finale yakışır bir film olmuş" diye; Son film olduğundan olsa gerek bilemiyorum, bu sefer tüm arkadaşlarımız öldü. Son ölüm sahnesi, ilk filme bağlanmış. Yani şöyle: İlk filmin başlangıç sahnesi, falanca kişinin uçağın Paris'e giderken düştüğünü görmesiyle başlıyor. Ve son filmde de sahne aynen oluyor. Ama terk fark az önce de dediğim gibi, Sam'in tüm film boyunca sadece bir kez geleceği görmesidir. 

Harika bir serinin sonuna geldik, huh! Yoruldum.