Şampiyon Kuru Fasulye

Yeni yılda “huzur, hayırlar, esenlikler” dilediler...
İlk ne geldi?..
Zam...

Yeni yılın daha ikinci günü cebindeki 100 liranın 17 lirası gitti...

Bayrağın, andın, marşın, bayramların, ordun, aydınların, yargın, üniversiten, cumhuriyetin, çocukların, umutların, geleceğin elinden alındığında hadi uyanmadın...
Kazıklandığında bari uyansaydın...
Hâlâ çıkıp “Türkiye seninle gurur duyuyor” diyorsan...
“Göbeğini kaşıyan adam” deyince kızma...
Ya da susmayacaksın...


Birileri cebindeki üç-beş kuruşun peşinde hesap kitap yapar, diğerleri ise para sayma makinesi ile daha ne kadar ayakkabı kutusu alabilirim diye kafa yorar. Birileri daha fakir olurken "sözde zamlarla", diğerleri daha kaç şirketin hisselerine ortak olabilirim hesabı yapar. Birileri kuru fasulye pilav yaparken mutfağında, diğerleri vergisiz, zamsız pırlanta alışverişi yapar.

Beş parmağın beşi de bir değil elbette. Ama şöyle bir baktığında aralarında o kadar da fark yoktur, gökdelenle gecekondu kadar.

Sürekli "mazlum" olduklarını söyleyenler için Türk Dil Kurumu diyor ki: "haksızlığa uğramış, zulmedilmiş" Siz hükumeti olduğunuz kesime bile haksızlık ederken daha nasıl mazlum edebiyatı yapabiliyorsunuz? 

Adalet ve Kalkınma Partisinde "adalet yok;
Cumhuriyet Halk Partisinde "halk" yok;
Milliyetçi Hareket Partisinde "hareket" yok;
Barış ve Demokrasi Partisinde "barış" yok.

Bizde de, beş duyu organı var kullanan yok.