Bir Varmış Bir Yokmuş Film Eleştirisi

   Filmimiz 6 Mart 2015 tarihinde vizyona giren dram ve romantik türlerindeki Türk yapımı filmdir. Filmin yönetmen koltuğunda İlksen Başarır otururken, filmin senaryosunu ise İlksen Başarır ve Mert Fırat beraber kaleme alıyor. Filmin başrollerin de Mert Fırat, Melisa Süzen, Hale Sürel, Mustafa Uzunyılmaz, Onur Şirin, Göktay Tosun ve Derya Durmaz yer alıyor. Filmin çekim mekanları arasında İstanbul ve Sakarya yer alıyor. Filmin İmdb puanı ise 5,4’dür.

   Oyunculuk performanslarına ilk olarak kısaca değinirsek; Mert Fırat görüntü olarak Ozan karakterine tam olarak oturmuş. Sesi ile duruşu ile tam olarak bize Ozan’ı anlattı. Oyunculuk performansı da gayet başarılı idi. Melisa Süzen Türkiye’nin en iyi kadın oyuncularından biri olduğunun hakkını vererek oynamış. İkilinin uyumu ve performansı göz dolduracak biçimde iyiydi. Lakin yan karakterler yok gibiydiler. Burada senaryo ve kurgunun o oyunculara bir şey sunmamasından kaynaklanıyor. Yan karakterlerin hepsi boş tipler olarak kalmış. Filmden çıktıktan sonra nerede ise hiçbiri aklınızda kalmıyor.

   Filmin olumlu yanları ile ilgili kısaca eleştirilerimizden bahsedersek; ilk olarak diyeceğim şey yönetmenlik çabası var en azından, başrol oyuncuları çok iyi. Başrol oyuncuları karşılıklı olarak döktürmüşler. Rüya olduğunu var saydığımız ara geçiş sahneleri güzeldi. Müzikler de başarılı Bubituzak’ı tebrik etmek lazım. Müzikler demişken Mert Fırat sesinin ne kadar eğitimli olduğunu ve ne kadar güzel kullanabildiğini gösteriyor. Diğer yandan filmde Ozan’ın grubunun adı olan Vah Belinda, dekorların arasına serpiştirilen sarı baret, gaz maskesi gibi göndermeler seyirciye tatlı tatlı göz kırpıyor. Rahmetli Ethem’in görüntüsü vardı bi sahnede. Ethem’i de bu fırsatla yeniden saygı ve sevgi ile anıyorum.

   Sıra geldi filmimizin olumsuz yanlarına, “Bir Varmış Bir Yokmuş” Mert Fırat ve İlksen Başarır ikilisinin yarattığı dördüncü film. İlk iki filmleri olan "Başka Dilde Aşk" ve "Atlı Karınca"
gayet hoş ve başarılı filmlerdi. Üçüncü filmi olan "Erkek Tarafı Testosteron" filmi ile popüler kültür sinemaya geçen ikili bu filmde de popüler kültür sinemasında gişeden pay almak için film yapmışlar. İlk iki filminde açık ve net olarak halk sorunlarına eğilen ve gelecek vaat eden ikili son iki filmi ile maalesef hayal kırıklığı yaratmaya devam ediyor. Çekim mekanı olarak kullanılan Beşiktaş semtinde sürekli her gün olay olurken, oradaki sahnelerin birinde bile olay yok. Rokcı star ve arkadaşlarının tek muhabbeti kadın erkek ilişkileri, bir kez dünya ve gündem hakkında konuşmuyorlar. En azından Dumandan “biberine gazına jopuna sopasına tekmelerin hasına eyvallah eyvallah” duymayı bekledik. Çünkü aşkta, hayatta ülkende ve dünyada ki siyasetten bağımsız gelişmezken bu ikiliden daha cesaretli daha halkın sorunlarına yönelik işler beklediğimiz ortadadır. Böyle bir grizgah yaptıktan sonra; tek düze bi aşk hikayesi, tamamı ile klişeler ile yürüyen bi senaryo, kurgu da zayıf. Bir sonraki sahneyi veya diyaloğu tahmin etmekte zorlanmıyorsunuz. Bunun yanı sıra uzun süresi ile bizlere bol bol gereksiz sahneler izletiyor. Teknik olarak ise, sürekli yakın plan kullanılmış ve netlik kaydırma yapılmış, gözümü çok rahatsız etti. Ve genel planlar yok denecek kadar az, bu da seyirciyi yoran başka bi nokta. Son eleştirim ise; şu sonunu illa mutlu bitirelim mantığını sevmiyorum. Sırf bu yüzden sonunu mutlu bitirmek için zorlama finaller çekiliyo ve çekilmişte. Ama "Başka Dilde Aşk"’ta yaptığı final sahnesi bugün bile hala aklımızda.


   Kısaca toparlamak gerekirse; ilk iki filmlerine göre oldukça kötü bir performanslı film ama en azından bir yönetmenlik çabası barındıran, başrol oyuncularının rollerinin hakkını verdiği tek düze popüler kültür aşk filmi.


Tüm sinema severlere iyi seyirler…