Anti-depresif Düşünceler


20'li yaşlarda düşenecek çok fazla şeyinizin olmaması sizi özel kılar. Ev geçindirmek, çocuk bakmak ya da bunlar gibi bir çok sorumluluğunuz yoksa ve hala hayattan şikayet ediyorsanız sizi kınamaktan gurur duyarım. Tabi ki herkesin kendine göre dertleri var. Ev geçindirmeye çalışmıyorum diye Nihal Ziyagil hayatı yaşadığımda söylenemez. Bu yüzden yine de bazen öyle hallerin içine girersiniz ki yine de şikayet etmekten alamazsınız kendinizi. ve şikayet ettikçe şu depresyon denen şeyin içine sürükleniriz.

Çoğumuzun sebebi aynıdır duygusal çöküntü. Herkes birer anti-depresanla dolaşıyor artık. Kendi kendimize yetemiyoruz çünkü. Ben de yetemiyorum haliyle. Özellikle bu ara yaşadığım sebebini bilmediğim bir şekilde çevremde ki insanların tek tek kaybolmaları galiba Mars'a gidecek şu grublar arasındadırlar diye avutuyorum kendimi. Çünkü çevrenizde kimsenin kalmaması gerçekten yalnız oluyor olmanızın işaretidir. Bilmem nedendir sebebi bunun çöküntüsü içindeyim bu aralar. Haftaya da düğün var. Kilo almamak gerek.

Depresyona girip çikolata da tüketemiyorum. Bende hem anti-depresan yerine hemde beni terk edemeyecek bir arkadaş edindim . Hatta 4. Herkes en azından ismini duymuştur bu dizinin. 4 kadının hayatı, arkadaşları,ilişkileri anlatılıyor. Deli gibi kıskanıyorum onları ve sorguluyorum. Gerçekten sorgusuz sualsiz arkadaşlıklar kaldı mı? Çünkü herkes birbirinin arkasından konuşuyor ve eğer bir grubunuz varsa orada durum biraz daha karışıktır.

Siz ikiniz neden çıktınız. Üçünüz telefonda konuştunuz ben neden yokum gibi itamlarla uğraş dur. Bu diziyi sevmenin asıl nedenlerinden biridir sadece arkadaşlık üzerine kurulmuş olması. İstanbul'un bana armağan ettiği şeydir yalnızlık.

Galiba hediye olarak beni bu diziyle karşılaştırdı ve bende kendime arkadaş edindim. Yine de kızıyorum bazen kendime ne diye düzenimi değiştirip buralara gelmek zahmetinde bulundum ki. Değer mi sorusuna yanıt vermek istemiyorum çünkü cevabımdan yaralanan olabilir. Yine de çevremden kaybolan insanların mantıklı bir açıklamaları olamaz. Elbette dört dörtlük değilim ama hey hey hey bir dakika kimse dört dörtlük değildir o yüzden bu klişeye hiç girmeyeceğim. Sonuç olarak ellerinizde ki anti-depresanları bırakıp kendi kendimize yetmeye bakalım.

Baktık olmuyor hepinize benden çikolatalı sufle!