2015 Yılının En Kötü 55 Filmi

2015 yılı boyunca 530 film sinema salonlarında gösterildi. Bunlardan 402 tanesi yeni film iken 128 tanesi geçen yıldan devam edenlerdi. Bu 402 filmden 136 tanesi yerli filmdi. Benim izleyebildiğim yerli filmler içerisinden seçtiğim en kötü 55 filmin listesi burada. Finaller, dersler ve sosyal hayat derken izlemeyi kaçırdığım bazı yerli filmler olduğundan dolayı bazı filmler eklenememiştir. Aslında sayının daha da artma ihtimali söz konusudur. Maalesef 2015 yılında vizyona giren 136 filmden 20 tanesi belki de iyimser bir bakış açısıyla söylüyorum kaliteli denilebilir. Aşağıda kategori kategori bu kötü filmler listelenmiştir. Zevkler ve renkler tartışılmaz lakin Allah’ın bildiğini kullardan da saklamamalıyız.

Kategori 1: Korku Filmleri

   Genellikle yaz aylarında gösterime giren bu filmler, yine genellikle aynı senaryoya sahip olmakla beraber oyunculuk performansları olmayan filmlerdir. Lakin bu filmler de oyunculuk görebilen varsa takdir edilmesi gerekir. Yine kamerayı sallamayı efekt sanıp, gerilim müziği verince de korku filmi yaptık zannedilmesi üzerine ortaya çıktığını zannettiğim filmlerdir bunlar. Bu filmleri yazanların, çekenlerin, para harcayanların ve oynayanların nasıl bir ruh haline sahip olduğunu hep merak ederim, bu kadar para ile bu kadar kötü film yapmayı nasıl becerebiliyorlar diye. En acısı da bu filmlere salon ayıranlar, bu filmler yüzünden kaliteli sanat filmlerine yeterli miktarda salon vermemeleri.

Kategori 2: Komedi

   Recep İvedik fazla para kazandırdıktan sonra bu listedeki filmlerin büyük kısmı, biz de o kadar iğrenciz, biz de o kadar bel altıyız, biz de o kadar osuruyoz, sıçıyoruz mantığıyla çekilmiş gişe filmleridir. Bir kısmı da yaa komedi filmleri bu ara çok gidiyo belki bizim ki de tutar diye çekilmiş filmler ama filmden daha çok televizyonda ki sitcom örneği gibi. Keşke o kadar para ile böyle film çekeceklerine inşaat işlerine filan girseler de sinema sanatı kurtulsa. Maalesef bu filmlere yüksek sayıda salon ayrılması yüzünden kaliteli sanat filmleri yeterli sayıda salon bulamıyor.

En Güzeli


Kategori 3: Romantik Komedi, Aşk

   Televizyonda milletin kafasına ettik birazda sinema alanında milletin kafasına edelim hem de para cukkalarız mantığı ile tek senaryodan çıkma televizyon dizlerinde ki her hangi bir bölümden farkı olmayan filmlerdir. Bunlar da olmazsa olmazı kesinlikle yakışıklı oğlan, güzel kız ve onların saçma sapan aşkları. Bir tanesi de normal aşk yaşamıyor. Yapımcılar zaten 140 dakikalık dizileriniz de herkesi birbiri ile çiftleştirdiniz bari sinemayı bırakın. Şu alanda kaliteli bir iki yapım izleyelim sizlerin yüksek sayıda salon işgal etmeniz yüzünden kaliteli sanat filmlerine yeterli sayıda salon verilmiyor.


Kategori 4: Parayı Veren Düdüğü Çalar

   Bu kategoride hiçbir sanat kaygısı gütmeyen sadece belli bir fondan aldıkları para ile tutulmuş, bir grup bu alanda çalışan ama sanatçı olmayan insanların yaptıkları filmdir. İlk kategori ile beraber en kötü filmler bu kategoriye aittir. Umarız bir gün yaptıkları bu filmleri izleyip harakiri filan yaparlar da sinema severler olarak biz de rahat bi nefes alırız. Çünkü paraları bol olduğu için bu arkadaşların istedikleri hafta kadar istedikleri kadar salonda filmlerini yayınlayabiliyorlar, salonlar boş olup kimse izlemese de. Ve bu filmlere salonlar tahsis edildiği için o haftalarda vizyona giren çoğu kaliteli sanat filmleri salon bulamıyor. 



Kategori 5: Kategori Yapamadığım Filmler ( Kategorisizler)

   Bu filmlerden 3 tanesi Ali Baba ve 7 Cüceler, Yapışık Kardeşler, Niyazi Gül Dörtnala biz ne yapsak izletiriz mantığı ile çekilmiş ve bu kişilerin isimleri sayesinde yüksek gişe hasılatı yapmış ama tat vermemiş filmlerdir. O yüzden onları bir kategoriye koyamadım. Ertuğrul 1890 ise Japon-Türk yapımı film olup büyük umutlarımın olduğu bir filmdi lakin tam bir hayal kırıklığıydı. Japonlar korku filmi çeksin o alanda daha iyiler bizde böyle film yapacaksak hiç yapmayalım en azından boşa paramız gitmesin. Bu yüzden bu filmi de bir kategoriye koyamadım. Mucize ise ajitasyon ajıtasyon mantığı ile çekilmiş bir film olması sebebi ile herhangi bir kategoriye girdiremedim. Ajitasyon çekmenin bir sanat olmadığını hatta gişenin de sanatsal bir anlam ifade etmediğini bir kişi anlatsın yönetmene sonra neden Sivas filmi yollandı da Oscar’a Mucize gitmedi diye üzülmesin boşa. Bu kişilerin isimleri ülkede ki sinema salonlarının yarısının kendilerine tahsis edilme sebebi olduğu için diğer kategorilerin sonun da bahsettiğim gibi maalesef kaliteli filmler bu sebepten ötürü yeterli salon sayısı ile vizyona giremiyor.


   Son olarak umarım 2015 yılı gibi sayısı bol ama içeriği kötü filmlerin olmadığı, Yeşilçam sıcaklığında, sanatsal, ödüllü ve tiyatro tadında filmler izlemek umudu ile…

Tüm sinema severlere iyi seyirler…