Yeni Yapılanmalara


Uzun zamandır yazmamamın kendi gündemimden tutun da ülkenin gündeminine kadar birden fazla nedenim vardı. Başta taşınma işleri falan sonra da yerleştirme işleri derken arkasından gelen darbe onun da arkasından gelen OHAL durumu falan ortalık zaten iyice karıştı bir de ben yazıp gereksizce işlerimden söz etmeyim dedim. Sorarsanız şimdi neden yazıyorum bitmiyor çünkü gündemde savaşlar, durumlar, cinayetler... Biraz kafamız dağılır. Evet baştada bahsettim ya kendi gündemim. Taşınmak. Evden eve değil baya şehir değiştirdim ben. Kendime iyi geleni seçtim. Beni mutlu edeni. Ana ocağı derler ya işte öyle baya ana ocağına geri döndüm ben. Üstünüze afiyet baya mutluyum. Yani aslında umutluyum. Kendimden, geleceğimden. Eğer bir gün kitap falan çıkaracak olursam İstanbul anılarım baya iyi bir deneyim oldu. Bütün emeği geçen gerekli gereksiz herkes iyi ki vardı. Şimdi ise yeni bir başlangıç ya da kaldığımız yerden devam diyelim. İstanbul... İşte ne bileyim sevene baya iyi şehir aslında ucu bucağı yok ama ya sevmeyene? Cehennem. Karışık. Kalabalık. İstanbul ikilem aslında. Sevmekle sevmemek arasında devamlı gidip gidip geldim ben. Bazen dedim tam  olmak istediğim yer bazense dedim ne işim var burda. Ne işim var burda kısmı ağır basmış olacak ki nakliye işlemimi gerçekleştirmişim. Dediğim gibi aslında umutluyum. Gerçekten diyorum insan mutlu olduğu yerde olmalı. Kendinizi ait hissetmediğiniz bir ortamdan koşarak uzaklaşın çünkü size zarardan başka hiç bir şey değil. Para için kariyer için falan yaşıyoruz. Bunlar geleceğimizi oluşturuyor ya hani yeni dünyamızda bence hepsi fasa fiso. Biraz nefsimizi doyursak aslında çok daha mutlu oluruz. Ama biliyorum ki biz istesek şartlar bize izin vermez. Ne demişler hüküm giymiş hayaller. Kaldırın kardeşler hükümleri elimizde ki en özgür şey düşünmek! Artık tek bir dileğim var insanlığa umarım herkes içinde ki umudu bir gün yeşertir. Şimdi böyle pozitiflik akıyor ya benden biliyorum iki güne başlarım ağlaşmaya. Hayat şartlarından falan söylenirim. Ama biliyorum ki her ne kadar söylenirsem söyleneyim hayat bizi bir yerlere götürüp getiriyor. Fazla müdahale hakkınız olmuyor sadece bazen yollarınızı seçebiliyorsunuz. O yüzden fazla plan yapmaya gerek yok aslında. Olduğu gibi oluyor her şey. Sadece umarım olan her ne ise doğru olur artık.