Mutlu Olurken...

Kabul etmeliyiz! Herkes mutlu değil, hatta mutlu olanlarda gerçekten mutlu değil. Nereden bildiğimi boş ver çocuk! Gerçek olanı bilmek yeterli olsun senin için. Mutlu olmayı bilmeyen insanlar bile var, evet evet, mutluluğun adını duymayan bile olabilir. Bir film adı sanıp, izlemeden geçen de olabilir mi?

Mutlu olmanın basit yolları var arkadaş! En başta "çocuk" olmak, yada çocuk kalabilmek. Sen! evet, bu yazıyı okuyan kişi, adın her neyse, işte o; Kaç yaşında olduğun mühim değil, bana çocuk olmak istediğini söyler misin? -"Hayır" dediysen devamını okumana gerek yok, güle güle; -"Evet" dediysen, bir nefes al gel yine....

Kabul etmen gereken şeyler var, öncelikle senden bir adet var, ve benzerin yok, özel olduğunu suratına vurmazlar her gün, bunun farkına var ve öyle davran. İnsanlar içinde farklı statüler vardır. Sen kendi statünü de belirleyecek konuma gelirsin. Merak ettiğin "ne zaman olacağı" değil. O zaman geldiğinde nasıl hareket edeceğin olsun. Herkese bir şans verilmiş gibi duruyor. Farkında değilsin ama bu tek bir şansla sınırlı kalmıyor. Gözün açık dolaş, geç uyu ama erken kalk!

Çocuk olmaktan bahsetmiştik, çocuk olup mutlu olabilmekten. Çocuk nedir? Nedir çocukça davranmak? İstediklerini özgürce yapan bir toplum varsa o da çocuklardır! Neden mi? Onların içinde kin, nefret, fesatlık, adam kayırma, haksızlık yapma isteklerinin üstünü kocaman bir karanlık örtmüştür. Onların minik istekleri, karşılığında neyi azaltır ki? Saçma sapan bir oyuncağıyla ileri-geri oynaması onun için dünyalara bedelken; Kişiliksiz, kimliksiz, adını kalın enseli adamların bildiği bir kaç kişinin iki adımıyla şekil alan bir dünya beşiğinin içinde uyumak kime kar? Çocuk olup uyumak istiyorum, horlamadan...

"Anne" yada "Baba" diyebilsin diye yırtınan ebeveynlerin isteklerine karşılık neyini teklif edebilirsin? Onları bu ilk heveslerinden vazgeçirmek için ne kadar açabilirsin keseni? İlk kez anne-baba olan kimsenin duygularını hangi araçla satın alabilirsin? Onların, o ilk çocuklarına olan bağlılığını hangi aşkla kıyaslayabilirsin be adam! Çocuk olmak 0-18 yaş grubunun içinde olmak değildir dimi? Saçları aklanmış bir dedenin, torunuyla oynamasına, onunla kalan zamanını harcamasına ne denir? Çocukların memleketinde "çocuk olmak" denir. Herkes beceremez de bunu, bu kadar basit bir oyun içinde önemli kişi olmayı... Ne anlarsın çocukların dilinden ihtiyar kadın-adam! Anca sağ sola bağırmayı bilirsin huysuz odun!

Benden bir şey dile.... Gerçekleştiremeyeceğim kadar büyük bir dilek dile... Sonra say istediğinden sayıdan geri.... O dilek gerçekleşmeyince gel buraya tekrar, sonra şu kalan kısımı oku.

Az önce istediğin şeyin çocukların gözünde hiç bir değeri yok. Sen çocuk olmayı başaramayan, insana benzeyen yaratığın tekisin.