Bir Seri Katilin Gözünden'e Atıf

Gece gece arkadaşınızın blog sayfasını merak edip “ne yazmış acaba?” diye kontrol ederken rast geldiğiniz blog başlığı “Bir Katilin Gözünden” olabilir. Eğer arkadaşınızı tanıyorsanız katillerle ilgili bir şeyler yazması normal gelebilir (normal yani) ama yabancı biri olarak okuyorsanız kesinlikle ilgi çekici bir başlıktır. Okumak isteyenlere buyurun efenim (Bir Katilin Gözünden)

Öncelikle sorgulanması gereken konu “neden katil olunur?” cevap olarak bir ton vıdı vıdı bulunabilir, bence ucu açık bir sorudur. Katillerin kendi içinde gruplaşmış hali bile var. En çok rağbet gören katil türünün “seri katil” olduğunu biliriz. Öyledir. Şu “sapık katiller” de hoştur. Her katilin bir hikâyesi mutlaka vardır değil mi? Hatta olmalı yani, sebepsiz yere katil olunur mu? Filmlerdeki katillerin tarafını tutanlar var ya, onlara imreniyorum. Hep iyi insanların tarafını tutacakmışız gibi bir kural var. “Yok abi ben tutmuyorum onları!” fazla dayanamıyorum. Bu konularda oldukça hassasım galiba. Katil, katil diyoruz da, bide bunların zorunluluktan katil olanları var, hani mevzuyu namus cinayetlerine falan döken kesim mesela? Ya da daha geçerli bir sebep olsun. He, adamın evine hırsız girmiş ikisinden biri ölecek, nefsi müdafaa durumları. Abi, bu durumda yine katil oluyoruz. Yani, katilin “az katil” ya da “çok katil”i olur mu? İyi katil, kötü katil falan he? Peki, bir hata yaptık ve o damgayı yedik diyelim, herkes tarafından “katil” olarak çağırılıyoruz falan. Bu durumdan zevk alan olur mu? Ah şu filmler ya! Pata pata pat diye adam öldürüyorlar, kelle uçuruyorlar, adamı geriyorlar falan… Bide gerçek olmadığı halde inanıyoruz ya, yok inanıyor gibi yapıyoruz ya o anda… İnsanları dünya kazanına atıp yakacaksın!

Sorgulanması gereken (benim tarafımdan) acaba neden katiller hakkında bir yazı yazmış olabilir? Gece gece insana “cık cık cık” yaptıran bir arkadaşa sahibim bakınız. Bir gün katil olup karşıma çıkar mı bu? MSN adresi “murderer girl” olan bir kız arkadaşım olduğunu anımsadım şu an, tırsıntılı dakikalar… Bak yazıyı yazan arkadaşım, eğer bir gün gerçekten katil olmak istersen, yani istemiyorsundur ama hani istedin diyelim hani… Lütfen filmlerdeki sahnelerden farklı şeyler yapmayı dene, sen yapabilirsin buna inanıyorum! Ve katil abiler hakkında yazılar yazmaya devam etmelisin. O izlediğin filmleri de iyice eleştir. Eleştiri yazıları yaz güzelce olur mu? Ve de Cem Karaca’dan şu şarkıyla kapanışı yapıyorum, şarkı sana gelsin Sayın Demir! “Düştüm mahpus damlarına, öğüt veren bol olur; Toplasam o öğütleri buradan köye yol olur.”