Yalnız ve herkesten kendini soyutlamış bir adamın biyografik öyküsü gibi. O kadar yalnız ki, konuştuğu birkaç kişi var ve hepside neredeyse kendisi. Biraz garip biri. Böyle bir adam bir de aşık olduğunda, sanki bu dandik hayatından kurtulacak gibi geliyor izleyiciye fakat henüz ikinci buluşmalarında kız arkadaşı olma adayı Bettsy'yi pornografik bir filme götürmekte ne demek? Böyle bir şey yaptığınızı düşünün bi?
Taksi şoförlüğü zor bir iş sanıyorum. Hemde gece yarısından sonra. Sokaklar çok pis. Silahlı adamlar, hırsızlar, fahişeler, kadın satıcıları, alkolikler, uyuşturucu bağımlıları vs. Kimin arabana bineceğini bilmiyorsun. Robert De Niro, yani karakterimiz Travis bir yandan aşık olduğu kadınla, diğer yandan başkan adayına düzenleyeceği suikast ile, öte yandan henüz 12 yaşındaki küçük fahişe, Iris ile ilgilenmektedir.
Tek beden içinde birden fazla ruhu yaşatmak, dengesiz biri olmanın yollarını açıyor. Kendisiyle çelişiyor mu? Bence yaşamaktan fazla sıkılmış biri Travis. O yüzden ölmekten korkmuyor. Düşündüğünde ise kaybedecek bir fiziksel varlığı dışında hiçbir şey yok. Bu tür insanlar, yani soyutlanmış insanlardan korkmak mı gerekir?
Travis diyor ki, "Bir gün öyle bir yağmur yağacak ki kaldırımdaki tüm pislikler temizlenecek." Bu pisliklerden neyi kastetmiş olduğunu anlıyoruz. Dünya o kadar basit bir pislik kuramıyla besleniyor ki, var olan iğrençliklerin ortandan kalkması çoğu şeyi iyi hale getirebilir. Fakat iyi neydi?
Bir kadın cevaplıyor ki, "Fahişelik kötü bir şey değil; Zevk için yapanlardan söz etmiyorum elbette." Nasıl bir haktır ki bu, kadınlar kontrol edemesin bedenlerini?
Ve filmin öğretisi:
Garip bir ilişkiniz yoksa sevgilinizle erotik filmlere gitmenize gerek yok sanki. 12 yaşındaki çocuğun kendi isteğiyle fahişe olabileceğini düşünmüyorum tabi. Kız yalan söylüyor. Tabancalar konusunda pek bilgim yoktu, filmden bir iki silah modeli öğrendim ama buraya yazana kadar da unuttum. Hem sevmediğim insan türevlerinden oluyorlar kendileri silah üreticisi ve tüccarları ve de kullanıcıları. Jodie Foster çok güzel bir isim dimi?
Keşke diyorum, örgütçe hareket edebilsek, tıpkı tüm işçilerin aynı anda işi bırakabilmesi için grevde. Ve tıpkı grev gibi tüm insanlık bıraksa yaşamayı Tanrı ne yapardı?