Süprizzzz :)

Bir bakmışız ki tekrar ben yazıyorum vee siz okuyorsunuz...
Merhabalar efenim zaat-ı halleriniz nasıllar? İyidir iyi. İyi olmasa bile iyi olun. :) Bu yazıda dostluğun tanımından ve müzik piyasasında tanınmayan fakat kendi çevresine bomba gibi düşmüş birinden bahsedeceğim. 
Herkesin vardır dost acısı.
Dostluk denilen kavram birbirine menfaat ilişkisiyle değil, duygusal olarak güçlü bağlanılan ilişkidir. Normalliklerin bulunmadığı anormalliklerin tavana vurduğu bir manevi ilişkiden oluşması gerekir. Yani sesin değil, sözün yükseldiği bir ortam olmalı. Yani her aran bozulduğunda sırlarını hemen başkasına söyleyecek, ne de her tartıştığınızda sizi altın noktanızdan vuracak kadar basit olmamalı dostluk. Dost görünüpte düşman olmayacak. 
Dostlarınızı iyi seçin derler büyüklerimiz. Haklılar aslında. Düşmanıma ben kafa tutarım ama dost görünene tutulacak kafa olmaz çünkü önceden o kafanın nasıl işlediğini bilir. 
Velhasıl dengesizlerin arasında dengeli durmak hiçte iyi olmuyor.
Dostluk makamında müzik olmadan olmaz değil mi? :) 

Müzik piyasasını pek iyi bilmem fakat bildiğim tek şey; başkasının bestesini yorumlamak bir yorumcu için kolay, kendi bestesini hem güzel yorumlamak hem de insanlara beğendirmek daha zor ve ayrı bir iştir. 

Kendisiyle dün doğum günüm vasıtasıyla tanıştığım, doğum günüm olmasa tanışamayacağım; sesiyle, gitarıyla, sohbeti ve sempatik tavırlarıyla bizi kendine hayran bırakan güzel insan Barış abim. 
Besten ve yorumun gerçekten çok harika! 
Tekrardan çok teşekkür eder ve her zaman ve mutlaka bekleriz.

 Tıklayınız -> Barış Geçim-Seni Bana Sormalı


Doğum günümde emeği geçen  Ümmühan Şahin&Sarper Arıkan ve saz arkadaşlarına çok teşekkür ederim. Seviyom sizi. :)