WikiLeaks: Beşinci Kuvvet



  
  Sadece başrol oyuncusu Benedict Cumberbatch olduğu için izlemeye başladığım bir yapımdı Fifth Estate. Ama ilk sahneden itibaren her sahnede daha da yapışmadım değil monitörüme. Yetmedi film beni kesmemiş olacak ki Wikileaks’ın kurucusu olan modern kahraman Julian Assange ile ilgili geçmişten günümüze bütün haberleri izledim ve okudum. Hatta siyasetten pek anlamadığım halde bir Wikileaks’ın Sırları diye bir buçuk saatlik bir belgesel bile izledim. Kısaca artık benim bile konuşabileceğim bir konu oldu bu. Her ne kadar film 2013 yılında yayınlanmış olsa da – Türkiye’de yayınlanmadı. – aslında konu yeni değil. Şimdi kısaca film hakkında geniş bilgileri verip daha sonra detaylıca incelemek istiyorum.

Yönetmen : Bill Condon ( Alacakaranlık Efsanesi yönetmeni )
Oyuncular : Benedict Cumberbatch ( Sherlock, Boleyn Kızı, Kefaret)
                    Moritz Bleibtreu ( Dünya Z Savaşı, Münih, Koş lola koş)
                    Laura Linney (Truman Show, Aşk Her Yerde, Gizemli Nehir)
                    Daniel Brühl ( Soysuzlar Çetesi, Kontes, Elveda Lenin)
Senaryo     : Josh Singer ( Lie To Me )
Süre           : 128 dk
Tür            : Biyografi , Dram
Yapım        : ABD
Müzik        : Carter Burvell
IMBD        : 5,9

‘Bir adama maske ver sana doğruyu söyleyecektir.’
 
         Film Wikileaks’ın ilk kurulduğu zamanlardan başlayıp Julian Assange ve Daniel Domscheit-Berg arasındaki ilişkiyi anlatıyor. Bu işe ilk başta 3 kişi olarak başlayan Assange bir arkadaşının suçunu kabul etmesi diğerinin onu suçlamasıyla tek başına çalışmaya alışkın biri olmasının dışında sürekli kaçarak yaşanan bir çocukluğun yalnızlığını da barındırıyor bünyesinde. Yolun başında tanıştığı ve “Bana güvenebilirsin” diyen adam  Daniel Domscheit’e güveniyor ve film tam manasıyla başlıyor. Bir bankayı hacklemeleriyle dikkatleri üzerlerine çeken Wikileaks’ın kısa süreli kapanması ardından tekrar açılması ve tüm sistemin aslında tek bir kişi olması şaşırtıcı bir şekilde ortaya çıkıyor ardından. Bu sistemi devamlı kılan şey ise işte bu gizliliği sağlayıp Daniel’i şaşırtan Assange zihni oluyor.

‘ Gerçek kaynaklarımızın takibini imkansız hale getirmek için sürekli sahte kaynaklardan sahte veriler yüklüyoruz. Ve onların kesin varlıkları
sonsuza kadar inkâr edilebilir.’

     Bu şekilde işleyen ve bir şekilde devam eden sistem binlerce gönüllü esas alarak çalışıyor ve gelen bilgileri alıp doğruluğunu kontrol edip web sitede sansürsüz bir şekilde yayınlamayı arzuluyor. Her ne kadar sistem başarılı bir şekilde devam etse de Daniel ve Julian’ın fikir çatışmasının başladığı yerde çatırdamalar yaşamaya başlıyor. 22 yaşındaki asker Bradley Manning’in Afganistan ve Irak savaşı ile ilgili gizli belgeleri Assange’ye sızdırması ve Daniel’in isimleri sansürleyip yayınlamak istemesi New York Times ve  benzeri önemli üç gazetenin de devreye girmesine ve Assange’nin alışıldık sisteminin dışına çıkmaya itilmesine neden oluyor. Yaşanan bu fikir ayrılığı Daniel’in tüm sistemi çökertmesiyle son buluyor. Ve 91 bin bilgiden sadece elde kalan küçük bir kısım sansürlenip yayınlanıyor.

     Bir devri kapatıp bir devri aralayan bu adamın film hakkındaki görüşleri de filmin sonunda yerini alıyor. İşte o sözler:

‘Bu tamamen yalan ve saptırmalarla dolu. Kötü propaganda yapan
iki kitabı baz alıyor. Bakın, Bir WikiLeaks filmi, daha çok "Karşı-WikiLeaks" filmi gibi. Eğer doğruyu bilmek istiyorsanız,kimse size doğruyu söylemeyecek. Onlar size sadece doğrunun varyasyonunu söyleyecek. Bu yüzden, eğer doğruyu istiyorsanız onu dışarıda kendi başınıza aramalısınız. Aslında, bu hikayenin, herhangi bir hikayenin ötesine bakmak için gereken
güç sizin yapma isteğinizin altında yatıyor. Aramaya devam ettiğiniz sürece onlara karşı tehlikelisiniz. Onların korktuğu şey de bu. Siz. Bu tamamen sizinle alakalı. Ve biraz da benimle.’


    Genel olarak yaptığım ekstra araştırmalarda filmden sonrasını araştırmaya yöneldim. Filmde anlatılan olayların dışında son olan bu olayın ardından Assange ülkede iki kadın tarafından açılan cinsel taciz iddiasıyla yargılanıyor ve hem arkadaşı Daniel hem de üç önemli gazete yönetmeni ile tamamen yollarını ayırıyor. Geri dönüp baktığında Wikileak’ın en büyük hatalarından birinin Daniel olduğunu söylüyor. Assange ardından İngiltere’de tutuklanıyor ve ev hapsine alınıyor. Fakat ardından kaçarak Ekvador büyük elçiliğine sığınıyor. Youtube’dan izlediğim belgesel’de hem Daniel hem de diğer bireylerin sürekli Assange’yi eleştirdikleri gözümden kaçmayan bir detay ve hepsi cinsel taciz davasına inanmış durumdalar. – Assange bu iddiaları reddediyor.- Ayrıca 2011 yılında Türkiye’da konferans düzenlemesinin yanında elinde bulunan belgelerde en çok geçen ikinci ülkenin Türkiye olduğuna da değiniyor. Belgelerin çoğu ise asker günlükleri denilen yazılar ile dolu.

Film bittiğinde aklımda kalan replikse bence onu nitelendiren saçlarını vurgulayan şu replikti ‘Neden saçım beyaz sanıyorsun?’



İşte o website  : http://wikileaks.org/
Belgesel          : http://www.youtube.com/watch?v=BO79DdEqFU4