Yalnızlığım

Akşam üstü her zaman ki gibi fırına uğrayıp ekmeğimi alıp eve gittim. Bahçemdeki demir kapıyı açtım ve evin kapısına doğru yürümeye başladım. Kapının önünde faturalar ve kredi kartımın expressi gelmişti onlarıda alıp eve geçtim. Odalar biraz karanlıktı, sabah işe geç kalıyordum bırak perdeleri açmayı, kahvaltı bile yapamamıştım. Hava kararmak üzereydi ışıkları yakıp, dünden kalma yemekleri ısıtmaya gitmeden önce televizyonu açtım. Akşam haberleri başlamıştı biraz izledim. Haberleri izlerken bir ölüm haberi dikkatimi çekti. Yalnız başına yaşayan adam evinde bir nedenden dolayı ölüyor ve cenazesini üç gün sonra buluyorlar. Adam yalnız yaşadığı için kimse yokluğunu farkedemediler. Evden kokular gelmeye başlıyınca şüphelenip polise haber veriyorlar ve cenazesi morga götürülüyor. Aslında böyle ölüm ona hiç yakışmamıştı tek başına yalnız sessiz sakin… hiç ama hiç yakışmamıştı. Olduğum yerde donup kaldım… Açık konuşmak gerekirse çok üzülmüştüm. Geç olmadan yemeğimi hazırladım ben ve televizyondaki insanlarla akşam yemeğimi yedim… Yemekten sonra televizyon izlemeye devam ettim, saat geç olmuştu. Odama gittim, üstümü değiştirdikten sonra biraz yatağımın üstünde oturup düşündüm… Bende yalnızdım bende bir gün ölecektim benimde mi ölümüm böyle olacaktı sorusu aklımda çıkmadı hiç… Yatağama uzandım héla düşünüyordum. Acaba beni nasıl bir ölüm bekliyordu… Uyuyamadım bir sağ döndüm bir sola ama nedense bir türlü o haber aklımdan çıkmıyordu. Üstüme birşeyler alıp balkona çıkıp bir sigara yaktım dumanın da kayboldum. Bir türlü çıkmıyordu aklımdan, ölüm korkusu sardı her yanımı sanki öylece ölmeyi kabullenmeye çalışıyordum. O gece hiç uyumadım güneşin doğuşunu balkonumda karşıladım. İşede gitmek istemiyordu canım gitmedim de. Sahil kenarında biraz dolaştımi bir band ta oturup, düşündüm… yarınlarımı düşündüm ama düşündükçe düşüncelerimin içinde boğuldum. Bir karaya varamadım. Burdan eve gittiğim de ne değişecekti ? Sanki ezberlenmiş bir rolü canlandırıyorum her gün… eve geçtim oradan. Gece kendimle yüzleştim, neden yalnızım…? Uykunun biraz iyi geleceğini düşündüm. Yatağıma uzandım kısa sürede uykuya dalmışım. O gece bir rüya gördüm… Rüyamda o adamı o ölen adamı gördüm… Üşüyordum çok üşüyordum… Ölen adamı, teneşürde temizlediler kefene sardılar, tabuta koydular ve toprağa vermeye gittiler. Bende oradaydım. Bir tabut vardı birde ben, niye? Neden bilmiyorum ama sadece ben ve tabut vardı, ben toprağa koyuyordum. Üstüne toprağı ben atıyordum. Her toprak atışımda içim acıyordu. Mezarı toprakla kapattım, tahtadan yapılan mezar taşını gördüm baş ucuna koydum. Gözlerime inanamıyordum benim adım yazıyordu orada… ama ben ölmedim ki …? Gitmek, uzaklaşmak istedim oradan korkuyordum. Ama gidemiyordum… bir şeyler beni orda tutuyordu… Rüyadan uyanmak istedim ama bir daha uyanamadım…