Korkarım Ki Sen, Tam Bana Göresin

Bir “Bulutsuzluk Özlemi” şarkısıdır “Rüzgâr” bugün dinlerken takıldı dilime, akorlarına baktıktan sonra da çalmaya başladım gitarda. O kadar sade ki şarkı sözleri… en sevdiğim sözse “Ne olacak bu işin sonu, ne olacağım ben” Sonu belli olmayan bir oyunun içinde garip rollere bürünmüş, karşımıza kimin çıkacağını az buçuk tahmin ederek yaşıyoruz sonraki adımımızı. Garip bir serzenişte bulunabilirim.

Bir kadın hayal ediyorum, benim boylarımda, düz saçlı, beyaz tenli, küçük burunlu, renkli gözlü, kan dudaklı, siyah saçlı. O kadar sade giyinsin ki ayakları çıplak kalsın istiyorum, o kadar hafif giyinsin ki rüzgârda savrulsun istiyorum. Bir de benim olsun istiyorum, onu o kadar kıskanmak ve hiç boğmamak istiyorum. Ellerini tutuğumda, kalbine dokunduğumda korkmak istiyorum “ya kaybedersem” diye. Beni sevsin istiyorum ama her gün söylemesin. Ara ara ve o kadar sessiz söylesin ki duymasın kimse. Bilmesinler beni sevdiğini, anlamasınlar hatta sezmesinler, dokunmasınlar…

Çocukken sevmek istiyorum, henüz yen yeni büyürken. Saflıktan yeni sıyrılırken, kumdan kale yapmayı bırakmamış ve henüz yalanları sıkça kullanmaya başlamamışken. Denizin önündeki kumsala adını yazdıktan sonra, onun görmesini sabırsızlıkla beklemek gibi bir duyguyu yaşamak istiyorum. Bana bir kez teşekkür etsin, yıllarca yetsin istiyorum.

Başladığında sürsün istiyorum, bitmek eyleminin literatürden kaldırmak ve hatta yeni yeni anlamlar bulmak isterim beraber. Sonsuzluğun ta ilerisine ışık hızının milyarca katından daha yavaş ilerlemek isterim. Yani, zamanı durdurmak gibi. Bana sorular sorsun, hiç susmasın, uykusunda adımı çağırsın, uyandığında yüzüme gülsün. Öptüğünde çatlak dudakları yanığımdan içimde aksın.

Beklemediğim anda karşıma çıksın istiyorum, pat diye girsin hayatıma, çıkmasın hiç. Saçmalamaktan korkmak istemiyorum, diyeceğimi iki defa düşünmek istemiyorum, tereddüt yaşamak istemiyorum, onu sevdiğimden şüphe duymak istemiyorum. Bana uysun, benimle yeniden doğsun, değişmeye hazır olsun, fakat özlülüğünü kaybetmesin istiyorum. İstediğim farklı olması değil, olduğu gibi gelsin ve kabul ettiğim gibi kabul etsin.

Yeni bir dünya yaratıp içine istediklerimizi almak istiyorum, kapının önünde bırakmak istediğim o kadar kimse var ki. Benden uzak dursun istiyorum. Elindekini alacaklar diye ürkmek istemiyorum. Yeniden yerlere düşüp, üstümden geçsinler istemiyorum. Geleceği iki dakikalığına düşünmek istemiyorum. Olacak, olacaksa değiştirmek istemiyorum.

Biraz ben, biraz kendi, olsun. Hafif meşrep fazlaca deli olsun. Ortak karar aldığımız da yüzü gülsün, kalbi gürlesin. Bana öyle bir baksın ki ona baktığımda aynı tepkiyi alabileyim. Utanmak istemiyorum, gücüm bitene kadar sevişmek hatta hücrelerine akmak istiyorum.

Böyle birisi, varsa daha iyisi işte. Aramıyorum, bekliyorum. Beni bulunca haber versin istiyorum.