Alışıyoruz
öyle ya da böyle. Su akıyor ve yolunu buluyor, biriktiği yerde yükseliyor ve ne
kadar büyükte olsa engel bir şekilde aşıp geçiyor. Şarkılar, şiirler yazdırıyor
insana ya da böyle boş ve uzun yazılar. İsteyerek yapıyorsan sorun yok, normal
bir depresyon tedavisi. İçini dışa aktarmalısın yoksa mide bulantısından
geberebilirsin. Bir ağacın gölgesindeyiz şimdi…
Önemli
olan ne biliyor musun? Önemli olan benim onu düşündüğüm gibi, onunda beni
düşünüp düşünmediği? Bu sorunun cevabını bilsem ne olur ki? Değişmeyeceğini bildiğim
duygularıma yenisini mi ekler? Bilmemek daha iyi, içini kemiriyor çok dişli
fare gibi ama dayanmak zor olsa da, alışıyorsun öyle ya da böyle. İçimden
gelenleri açıkça söylemiyorum, sadece sana değil hiç kimseye, çünkü: sürekli
değişiyorlar.
Bugün
sana aşıksam, yarın başkasına aşığım, bugün seni sevdiğimi söylüyorsam yarın
emin olamıyorum, tıpkı senin gibi, çünkü seni tanıyorum. Tanımaktan kastım şu
aslında, hepimiz aynı yolun yolcusuyuz, yapacağımız, vereceğimiz kararlar
kısıtlı, adeta kısır bir döngünün ürünleriyiz. Güzel günlerin bizi beklediğini
düşünce, ne düşünürsen düşün hakkımda. İyi miyim sence?
Değerli
bir gün yaşamak için, beynime kocaman bir format atmam gerekir. Her şeyi
unutunca çok mutlu olacağını sanan ahmaklardan olmak istemezdim ama bazı günler
gerçekten hiçbir şey hatırlamamak daha iyi olurdu. Mesela doğum günü ya da ölüm
günü. Hatırlamak güzel mi? Bir intikam hırsın olsa bunu unutmamanı isterdim. Çünkü
seni kamçılayacak bir şeye ihtiyacın olacak.
Olduğun
gibi kabul edilmek ne güzeldir. Değişmeni istemeyen insanlarla bir arada yaşamak.
Sende en güzel halini almaya çalışırsın. Çocukluk resmine bakarak. Kendini
özgür hissettiğini düşünürsün, başta haklı olduğunu da. Fakat gerçek her zaman
acı gibi gelir insana, aslında öyle değil. Tamam, başta ağzına acı bir tat
gelebilir ama daha büyük bir saçmalığın içinde bulmamak için kendini, o acı
tadı şeker niyetine yutarsın. Seni, sen olduğun için seven insanların
olmadığını anlamakta kötü.
Eskimek
güzel mi? Hayaller kurulur, gerçekleştiğinde hafıza daha derin kazınır,
gerçekleşmediyse? Her aklına geldiğine için acır. Gerçekleştiremediğin hayallerin
için üzülürken, yenisini bile kuramazsın. Geçici hayal kurma felci geçirmek
gibi. En güzeli insan olmak aslında, her türlü saçmalığı bünyesinde barındıran
kaç canlı türü var ki? Görmeden yazıyorum, eskimek kötü mü?
Uyuyup
uyandığımda beni nelerin beklediğini bilmemekte güzel, sürpriz yapamadım hiç, beklide
yapacak kadar hazır hissetmedim kendimi. Çünkü sürprizi yapan kişi daha
heyecanlı olur. Heyecanlı olduğu içinde eline yüzüne bulaştırır. Tıpkı “hayat”
gibi. Şimdi bunlar geldi çimden, saçmalamak bile güzeldi aslında. Hissettiklerimi
birebir kağıda dökmemi bekleyemezsin benden? Bugün televizyonda ne var?