Direk Aşk - (Kısa Film) - Neler Öğretti?



Profesyonel kalitede yapılan kısa filmlerin tadından yenmediğini düşünenlerin beğeneceği bir yapım olmuş. Filmin süresi 11 dakikayla tam dozunda bırakılmış. İrem Altuğ'nun oyunculuğu da pek tatlı. Yüz hatları belirgin olduğu için yakın çekimleri (özelikle üzgün hali) iç parçalayıcı.

Film platonik bir aşığı anlatıyor gibi. Aslında aşktan ziyade kadınların platonik aşk üzerine davranışlarını ele alıyor desek daha yerinde olur. En savunmasız kaldıkları anlardan biri "duygusal boşlukları" dimi? Yani en basit örneği ile sevgilisinden ayrılmış kadın rolü. İşte tam o boşluğun içinde, dünyayla ilişkisini keşmiş bir biçimde rastgele yürürken, insanların daha az olduğu yere... Bir şey olur mutlaka sahipsiz bir köpek gelir, onu sever ve kendini sakinleştirir. Kadınlar bu duyguları erkeklere oranla daha yoğun yaşarlar. Çevrenizde de bir çok örnek görmüşsünüzdür. Filmde ise yukarıda anlatılan kadının bir değişik modeli örneklendirilmiş bizlere. Ama izleyenlerin dikkatini fazlasıyla çeken bir konusu da var. Daha yakından bakalım.

Henüz sevgilisinden yeni ayrılmış bir kadının karşısına çıkan ilk erkeğe yada (erkek sesine) kapılması durumu. Yoldan karşıya geçerken gözleri yaşlı halde, trafik lambasından gelen "lütfen ağlama" sesi ile şaşırır. Gelişen olaylar sonrasında kız, trafik lambasından gelen sese aşık olur. Birlikte vakit geçiriyorlar, kız kitap okuyor, tenis oynuyor, pasta kesiyor sözde sevgilisine kravat hediye ediyor. Her şey yolunda gibi giderken, bir gün trafik lambasının yanında konuşan kadını gören kızımız, trafik lambasıyla kadın arasında bir şeylerin olduğunu düşünür. Baskın yapar. Trafik lambası her zamanki gibi yayalar için yeşil ışık yandığında "lütfen geçiniz" der. Kız, trafik lambasını terk eder.

"İlk gösterimi 64. Cannes Film Festivali Short Film Corner'da gerçekleşen film, Indianapolis Uluslararası Film Festivali'nin 'Best World Cinema' kategorisinde de 'En İyi Kısa Film' seçildi." Kaynak: Habertürk

Türk yapımı olması ve yurt dışında ödül alması takdire şayan bir güzelliktir. Bu yapım genç arkadaşlara bir "artı motivasyon" katacaktır umarım. Şöyle ki; Bu konuyu standart biri, belki bir öğrenci yapsa idi, belki böyle bir kurgusu veya görüntü kalitesi olmayabilirdi ama sadece konu itibariyle bakılırsa değer görmeyebilirdi. Bu mümkündü fakat aynı şekilde İrem Altuğ'nun fikride elinde patlayabilirdi? Önemli olan ödül alması gözüyle bakılmamalı. Bu fikri gerçekleştirmiş olması bence en büyük ödüldür kendisine.

İzlerken çok zevk aldım. Tekrar tekrar izlediğimde oldu, izlettiğim de. Ödüller için ve fikir için (bana fikir babalığı yapmış bir film oldu) teşekkür ediyorum.

Neler öğrettiğine değinmek gerekirse daha ziyade hangi bilgilerimi tazelediğini söylemek gerekirse diyelim. Kadınlar sevmekten korkmazlar, bu yüzdende en çok onlar üzülürler.