Selam arkadaşlar; Bir günlük edasında başlamak istedim. Daha samimi olur diye belki. Tanımadığımız insanlarla samimi olmaya çalışmamızın nedeni ne olabilir ki? Kendisini tıkayan soruları kendine soran yazar tipi. Ne samimiyeti ya?
Bilmiyorum ya. Farklı duyguları aynı anda yaşamak beyne ağır gelebiliyor. Sonra "aklımı tutamadım kafatasımdan uçtu!" diye bağırasım geliyor. Böyle olmadık zamanda beklenmedik hareketler serisine girmek, içimden geleni yapmak, "kim ne der?" zokalaçkasından uzak durup insanların arasında pinpon topu gibi olmak. Her sekiş de farklı suratların hissini yaşamak. Herkesin yüzünde bir sürü hikaye var...
Bir şey... Her hangi bir şey yaparken önceliğiniz kendiniz olmalı. Bu sizin hayatınız, onların değil. Tamam?
Taş Devri'nden geldi "Yaş Devri" devir atlamak. Çağ değişimi, yaş değişimi, kabuk değişimi, büyümek, sakinleşmek, tecrübelenmek, yaşamak, ağırlaşmak, inanmak, değer vermek, üzülmek, anlamak, yaşamak, yorulmak, ağlamak, alışmak, kırılmak, sevmek, gülmek, ölümden dönmek, yükselmek, düşünmek, üzmek, tekrar üzülmek, yalan söylemek, içmek, gözlere bakmak, uzağa dalmak, yaşlanmak, geçmişi özlemek, sadece özlemek, becerememek, çok istemek, yine sevmek, sadece sevmek, aldanmak, aldatılmak, yürümek, uzak olmak, unutmak, yitirmek, kusmak, koşmak, dolmak, boşalmak, hafiflemek, ağırlaşmak, zehirlenmek, kurumak, ufacık ağlamak, susmak, konuşamamak, uzaklaşmak, bakmak, yaşamak, adımlamak, gülümsemek, hatırlanmak, kederlenmek, törpülenmek, şekil almak, tavır almak, gönül almak, olmak, bilmek, acı çekmek, kalmak, gidememek, hata yapak, elveda demek, diyememek, öpmek, dokunamamak, sarılmak, hissedememek, güvenmek, sadece güvenmek, dost olmak, anlam vermek, çok sevmek, hiç sevememek, dağılmak, yok olmak, ölmek ama durmadan ölmek, geçmek, durmak, bakmak uzun uzun, taş olmak, duvar olmak, unutmak kısa kısa, not almak, söz vermek, rakam biçmek, puslanmak, korkmak, üvey olmak, vurulmak, düşmek, kanamak oluk oluk, sürmek, körermek, insan olmak, olamamak, dibe vurmak, dipte kalmak, istemek, küçücük istemek, gezmek, keşfetmek, fark etmek, yok etmek, var etmek, ikilemde kalmak, karar vermek, çarpmak, değişmek, büyümek fark etmeden, giyinmek, çıplak hissetmek, üşümek...
Yüklemlerin içi boş...
Yirmili yaşlara dayanmak, sırt vermek, kabullenmek... Büyümek diyorlar. Büyümek kocaman olmak değil. Yorulmak sadece. Hemde fiziksel hiçbir yorgunluk değil bu. Soyut bir ölülük. Çokta şikayetçi olmadan, belkide nazlana nazlana kabul etmek denebilir. Önüne geçemediğin ön şartları kabul ettik sanırım ta en başından.
"İyi ki..." niye iyi ki?
Kimi şüphelerle yaşar. Buna güven problemi olan insan derler. Kime güveniyorsun? Kimi bilir çoğu şeyi ona göre yaşar. Ne bilir ki? Aslında herkes kendi gerçekleriyle mutlu. Kendi gerçeği neydi ki? Yaşamak bir ikilem gibi ne yapsan diğerinde kalır aklın. Yaş geçirmekte öyle her yenisi geldiğinde eskisinde kalır aklın. Ölünce de yaşamda kalır arzun... Mükemmel bir dünya; Sadece bazı hataları var. Tüm insanların büyümesi gibi mesela. Yada ölmesi, yada yaşaması yada aşık olması, yada sadece var olması, yok olması. Bazı hatalar işte...
Tarih, bugündür. Bugün. Ne dün nede gelecek. Bugün, an ve şu an...
Bilmiyorum ya. Farklı duyguları aynı anda yaşamak beyne ağır gelebiliyor. Sonra "aklımı tutamadım kafatasımdan uçtu!" diye bağırasım geliyor. Böyle olmadık zamanda beklenmedik hareketler serisine girmek, içimden geleni yapmak, "kim ne der?" zokalaçkasından uzak durup insanların arasında pinpon topu gibi olmak. Her sekiş de farklı suratların hissini yaşamak. Herkesin yüzünde bir sürü hikaye var...
Bir şey... Her hangi bir şey yaparken önceliğiniz kendiniz olmalı. Bu sizin hayatınız, onların değil. Tamam?
Taş Devri'nden geldi "Yaş Devri" devir atlamak. Çağ değişimi, yaş değişimi, kabuk değişimi, büyümek, sakinleşmek, tecrübelenmek, yaşamak, ağırlaşmak, inanmak, değer vermek, üzülmek, anlamak, yaşamak, yorulmak, ağlamak, alışmak, kırılmak, sevmek, gülmek, ölümden dönmek, yükselmek, düşünmek, üzmek, tekrar üzülmek, yalan söylemek, içmek, gözlere bakmak, uzağa dalmak, yaşlanmak, geçmişi özlemek, sadece özlemek, becerememek, çok istemek, yine sevmek, sadece sevmek, aldanmak, aldatılmak, yürümek, uzak olmak, unutmak, yitirmek, kusmak, koşmak, dolmak, boşalmak, hafiflemek, ağırlaşmak, zehirlenmek, kurumak, ufacık ağlamak, susmak, konuşamamak, uzaklaşmak, bakmak, yaşamak, adımlamak, gülümsemek, hatırlanmak, kederlenmek, törpülenmek, şekil almak, tavır almak, gönül almak, olmak, bilmek, acı çekmek, kalmak, gidememek, hata yapak, elveda demek, diyememek, öpmek, dokunamamak, sarılmak, hissedememek, güvenmek, sadece güvenmek, dost olmak, anlam vermek, çok sevmek, hiç sevememek, dağılmak, yok olmak, ölmek ama durmadan ölmek, geçmek, durmak, bakmak uzun uzun, taş olmak, duvar olmak, unutmak kısa kısa, not almak, söz vermek, rakam biçmek, puslanmak, korkmak, üvey olmak, vurulmak, düşmek, kanamak oluk oluk, sürmek, körermek, insan olmak, olamamak, dibe vurmak, dipte kalmak, istemek, küçücük istemek, gezmek, keşfetmek, fark etmek, yok etmek, var etmek, ikilemde kalmak, karar vermek, çarpmak, değişmek, büyümek fark etmeden, giyinmek, çıplak hissetmek, üşümek...
Yüklemlerin içi boş...
"İyi ki..." niye iyi ki?
Kimi şüphelerle yaşar. Buna güven problemi olan insan derler. Kime güveniyorsun? Kimi bilir çoğu şeyi ona göre yaşar. Ne bilir ki? Aslında herkes kendi gerçekleriyle mutlu. Kendi gerçeği neydi ki? Yaşamak bir ikilem gibi ne yapsan diğerinde kalır aklın. Yaş geçirmekte öyle her yenisi geldiğinde eskisinde kalır aklın. Ölünce de yaşamda kalır arzun... Mükemmel bir dünya; Sadece bazı hataları var. Tüm insanların büyümesi gibi mesela. Yada ölmesi, yada yaşaması yada aşık olması, yada sadece var olması, yok olması. Bazı hatalar işte...
Tarih, bugündür. Bugün. Ne dün nede gelecek. Bugün, an ve şu an...