Üzülmekte Gülmekte Enteresan Şey

Şimdi birden bazen böyle her şey akarken sen durursun. Etrafı izlersin, bir şeyleri ölçmeye çalışırsın. Düşünürsün. Tabi bu düşüncelerin sonunda bir bok olmuyor. Ortalıkta ruh olursun, dolaşırsın. Uzaklara dalıyormuş gibi olursun ama tüm olanların sadece odak noktasından bir adım uzaktasın. Bir dürtseler seni, geleceksin kendine. Kim ama?

Böyle oluyor bazen, herkese oluyordur. Dünyada bize özel bir şey yok sanıyorum. Herkes, her şey hepimizin ortak paydası gibi. Sahiplik duygusu, aslında senin olmayan bir sürü şeyi sahiplenme güdüsü. İnsanın sahibi olur mu?

Olur ara sıra böyle durgunluklar, bence sorun değil. Olması gerekenin olduğunu düşünüyorum. Ölmesi gerekenlerin ölmesi, yaşaması gerekenlerin yaşaması ve doğması gerekenlerin garip suratlarıyla doğmaları gibi. Her şeyin normal olduğuna inanmaktan bahsettim galiba. Hadi be bilimin babaları! Aksini keşfedin! Ah be Platon...

Üzülmekte, gülmekte enteresan. Enteresan? 

Üst paragrafta lüzumsuz bir çıkmaza girmeye gerek yok diyerek bıraktım soru işaretiyle. Sormak gerekiyor mu gerekmiyor mu? Neyi sormalı ne es geçmeli? Bazen bir yolu vardır belki diyorum insan aklıyla. Bi ölüp görelim ne oluyor bitiyor. Bigün olacak ama garip bir şekilde ölmeyi bekleyeceğiz.

Bence tüm insanlık öleceğinin farkında da değil.