İş Hayatı Zor

   Merhabalar sayın arkadaşlar, geçenlerde iki günlük bir iş hayatı tecrübesi yaşadım ve
bunları sizlerle paylaşmak istedim. Az değil ha, tam iki gün çalıştım. İki gün deyip geçmeyin çalışırken çok uzun geliyor. Neden çalıştığıma çeşitli cevaplar verilebilir, ayaklarımın üstünde durmak, asıl dünyayı görmek, insanların arasına karışmak, dersler de gördüklerimi pratiğe dökmek veya öğrenciyim züğürdüm gibi… Sonuçta çalıştık.

   Ben ne kadar anketörlük için başvuru yapsam da bana bilgisayar başında veri giriş işi kaldı, bir günlük (hatta yarım günlük) bir anketörlük tecrübem vardı. Ve anlamdı ki riski az da olsa masa başında veri girmek daha zormuş. Çünkü dokuzuncu saatte parmaklarım, bileklerim, kollarım, omuzlarım, boynum, belim, sırtım hatta başım bile ağrıyordu. Gözlerim ise bilgisayara bakmaktan artık helak olmuş beni dinlemiyor, kapanıyordu. Beynim isyan etmiş, grev yapıyordu. Bir kez daha
anladım ki bana çalışmak ters.

   Aslında başımızda ki üst rütbeli ağabeyler gayet insancıldılar, bir yerden sonra çok yorulup işleri bırakınca elleri ile masaj bile yaptılar hatta enerji versin diye pasta filan verdiler ama nafile. Topluca ayaklanmayı, artı ücret verme girişimleri de sonlandıramadı. Ve “tamam siz çok yoruldunuz gerisini biz tamamlayalım çocuklar” dediler ve bizi azat ettiler. Yine de iki gündür hala her tarafım ağrımakta.

   Ben işte çalışınca tüm dünya buna tepki verdi sanırım. Galiba dünyada benim çalışmamı
beklemiyordu, ne yalan söyleyeyim ben bile beklemiyordum. İşte çalıştığım iki gün boyunca bütün hocaların ek ders yapacağı tuttu, yetmedi bir radyoda sunuculuk olayı çıktı, yetmedi bir arkadaşın doğum gününü kaçırdım, telefonum susmadı, uzun zamandır beklediğim bir filme gidecektim ama sinemada uyumamak için erteledim. Bir anda yağmurlu hava yerini yazdan kalma sıcak ve şirin bir havaya yerini bıraktı. Öyle bir hava oluştu ki denize girilebilir, sürtülebilir (gezilebilir) veya mangal yapılabilirdi. Dışarısı bana gel gel diyordu sanki. Sürekli planlar geldi gitti. Eğer biraz daha çalışsaydım anlaşılan kıyamet kopacaktı. Ama ben hepsine inat çalıştım.

   Ve en son işten bitkin ve yorgun eve dönerken ekonomi hocamla karşılaştım ve muhabbet ettik. Dedim ki “ hocam çalışmak çok kötü bir şey” ve bana şu önemli cevabı verdi : “ tabi ki çok çok kötü bir şey, öyle olmasa çalışıyoruz diye para vermezler. Ve iyi olsa biz çalıştığımız için para veririz…”