KIRMIZI IŞIK (1 - O Kadın )

1.Bölüm



            Tam 4 sene sonra tekrar gelmişti o şehre.Şehrin ahşap, eski beton ve vanilya çiçekli kokusunu özlemişti. Uzaklardan bir yerlerden o çok sevdiği tarçınlı kurabiyelerin kokusunu aldığını hissetti.Kendi kendine gülümsedi ve hayalini kurup kurmadığını merak etti. Değişen şehri ve değişen kendini düşündü. Bazı şeyler her zaman sabit kalıyordu sanki. Ama bu sefer her şeyi değiştirmeye karar verdi. Gözünde sabit gördüğü şeyleri bile. Bu başlangıç için değişime kendisinden başlamıştı bile. Saçlarını açık kahverengiye boyamış ve kahkül kestirmişti. Eski elbiselerini hiç tereddüt etmeden çöpe atmış, daha renkli, eğlenceli kıyafetler almıştı kendine. Ve yıllardır planladığı pastacılık kursuna gidip başarıyla tamamlamıştı. Geçmişi çok gurur duyacağı şeylerle dolu değildi. Ama o geçmişi unutmanın değil kabullenmenin derdindeydi. Bu şehri yıllar sonra karış karış gezerek eski anılarının üzerine yeni anılar yazmak isityordu. Aynı üzerine kayıt yapılınca eski kayıtları silinene video kasetler gibi. Bu sebeple kaldığı otel odasındaki yataktan kalktı ve kalın çiçekli perdeyi açarak güneş ışığının içeri girmesini sağladı. Ama bu ona yetmemiş olacak ki ardından pencereyi de araladı ve temiz havayı ciğerlerine dolu dolu çekti. Bu nefis havanın kokusu 14.kattan içeriye girerken rahatlamak için banyoya doğru yöneldi. Bu şehri her zaman ona anımsatan vanilyalı duş jeli ve badem özlü şampuanıyla yıkandı. Daha önce kimlerin kullandığını bilmediği otelin bornozunu vücuduna sıkıca sardı. Ve saçlarını otelin garip sesler çıkaran fön makinesiyle kuruttu. Aynadaki görüntüsünden memnun kalan kadın valizin en altındaki bej renkli ve turuncu çiçekli uçuşan elbisesini üzerine geçirdi. Şahre ilk geldiğinde görüntüsüne çeki düzen vermek için hava alanından aldığı turuncu parlatıcıyı dudaklarına sürdü ve kendisine gülücülüğünü armağan etti. Kapıdan çıkmadan evvel turuncu parlak babetlerini ve yine parlak turuncudan küçük çantasını yanına aldı.
         Merdivenlerden inerken ve garaja doğru ilerlerken önceden yaptığı gibi başını öne eğerek değil karşıdan gelen görevlilere gülümseyerek selan verdikten sonra 'tam kadın işi' denilen o küçük pembe motoruna doğru ilerledi. Bu geçen 4 senede korkularından birini yenip sonunda iki tekerlek üzerinde kalmayı başarabilmişti. Motoruna o kadar çok alışmıştı ki üzerinde elbise olup olmamasının farkında olmadan alışıldık rahat hareketlerle oturmuştu. Gideceği yer belliyken ve rotasını kafasında belirlemişken kendini rüzgarın akışına bırakmış, her geçtiği sokakta saniyeler içinde geçmişini yad edip geleceğinin peşine düşmüştü. O artık bambaşka biriydi. Ne 4 yıl önceki ne de dünkü kadındı. Her an değişiyordu. Kulağında çalan Wilco'nun 'How to fight loneliness' şarkısının sesini biraz daha arttırdıktan sonra 19. sokağın köşesinden döndü ve kırmızı ışığın yeşile dönmesini beklemeye başladı.

Gelecek Bölüm : O Adam