Lal Gece Filmi Eleştirisi

   2012 yılı dram filmi olan Lal Gece gerçek bir hikâyeden yola çıkarak "çocuk gelin" dramını (belki de “pedofili” diyerek daha doğru yapmış oluruz) oldukça farklı bakış açısıyla perdeye aktarıyor. 25 yıl sonra sinemaya dönen İlyas Salman başrol oynuyor, 14 yaşındaki Dilan Aksüt İlyas Salman'a eşlik ediyor. Yönetmenliği ve senaristliği ise Reis Çelik’e aittir. Filmin İmdb puanı 6,2’dir.

   Kısaca aldığı ödüller En İyi Film (38.Uluslararası Würzburg Film Festivali-2012), En İyi Erkek Oyuncu (19. Adana Altın Koza Film Şenliği-2012), Özel Mansiyon (Buster Film Festivali-2012), En İyi Film (39. Brüksel Uluslararası Bağımsız Film festivali-2012) ve En İyi Yönetmen (39. Brüksel Uluslararası Bağımsız Film festivali-2012) bunlardır.

   Film yer yer tıkanabiliyor. Bu yüzden izleyenler sıkılabilir. Tabi tek mekânda geçmesi, fazla söz ve olayın da olmaması izleyenlerin filmi sıkıcı bulmasına yol açabilir. Bir de film gerçek bir hikâyeden yararlanılsa da inandırmıyor hikâyenin gerçek olduğuna. Kurgu gibi geliyor. Filmdeki eleştiri dozu az bulunabilir. Kimilerine göre sübyancılığı onaylıyor bile denebilir. Bu sizlerin olaya nasıl baktığınız ile alakalı bir durum. Filmi nasıl izlediğiniz il ilgili.

   Eğer kişilerin yüz ifadeleri ile neler anlattıklarına dikkat ederlerse filmden çok daha zevk alıp çok daha fazla faydalanabilirler. İlyas Salman’ı övmeye sözcükler yetmez. Döktürüyor diyecek kelime yok yani. Dilan Aksüt’ün şive yapmaması kötü bir durumdu. Keşke şive yapsaydı. Ama yüz ifadeleri ve beden dilini gayet başarılı kullanmıştı.

   Kısaca İlyas Salman'ı yeniden beyaz perde de görmek güzeldi. Dilan Aksüt eh işte, ne çok iyi ne çok kötü, Fil tıkansa da izlenmeli sonuna kadar. Bir derdi var bize bir şeyler anlatıyor. Yaralı bir noktaya dikkat çekiyor hem de farklı br bakış açısı ile o yüzden film iki kez önem kazanıyor.

  Tüm sinema severlere iyi seyirler…