İtirazım Var Filmi Eleştirisi

   İtirazım Var, Onur Ünlü'nün senaryosunu yazdığı, yönettiği ve yapımcılığını üstlendiği 2014 yapımı Türk polisiye türünde ki sinema filmidir. Filmin oyuncuları arasında Serkan Keskin, Hazal Kaya, Öner Erkan, Büşra Pekin, Osman Sonant, Umut Kurt, Özgür Çevik, Serdar Orçin, Güler Ökten, Mustafa Kırantepe, Sırrı Süreyya Önder ve Tansu Biçer yer aldı. Filmin çekimleri Karaköy, Üsküdar, Selimiye ve Hasköy civarlarında gerçekleştirilmiştir. Film 33. Uluslararası İstanbul Film Festivali'nde en iyi yönetmen ve en iyi erkek oyuncu ödüllerini kazanmıştır. Filmin İmdb puanı ise 8,4’tür.

   Daha ilk sahneden tabuları yıkmaya başlayan Onur Ünlü, bu filmi ile büyük tepkiler alacağını, hatta sansür alacağını tahmin etmek çok zor değil. Zaten filme getirilen yaş sınırlaması iktidarın ne kadar rahatsız olduğunun bir kanıtı. Başta ki sahnelerden kutsal olarak nitelendirilen dinlere ve dini ögeleri sorgulayacağı anlaşılıyordu. Küfür eden, içki içen bir imamla karşı karşıya olduğumuzu da özellikle belirtmemiz gerekiyor fakat onuruyla yaşayan, dürüst bir imam profili çizdiğini de eklemek lazım. Yani bizim bildiklerimizden çok farklı bir imam ile karşı karşıyayız.

   Bir yandan güldüren sahneler, unutkanlığıyla öne çıkan bir topluma yaşananları unutturmamak gibi bir misyon yüklenmiş izlenimi veriyor. Öyle ki filmi seyrederken tüm bu eleştirilerin üzerine kurulmuş bir film mi, yoksa filmin içine yerleştirilmiş birkaç politik gönderme mi sorusu kafa karıştırıyor. Bunun yanı sıra imamın verdiği vaazı dinlerken R. İhsan Eliaçık Hocanın vaazına çok benziyor diye içimden geçirdim. Film sonunda baktığım da R. İhsan Eliaçık Hocaya aitti vaaz. Bence din ögeli doğru bilinen yanlışlara getirilen eleştiriler ve sorgulamalar konusunda hocanın da payının büyük olduğunu düşünüyorum.

   İtirazım Var’ın aceleye geldiğinin bir takım emareleri olduğu da söz konusu. Hikayenin finalinde olayların bağlanış biçimi, çok dikkatli gözlerin alakasız sahnelerde seçebildiği detaylardan oluşturulmuş. Film ile gözüme takılan olumsuzluklar bu kadar ile sınırlı.

   Sonuç olarak toplamak gerekirse Serkan Keskin kovalamaca sahnelerinde de, duyguları sömüren hüzünlü sahnelerde de kendine hayran bırakan Keskin’in komedi ağırlıklı bölümlerde nasıl bir iş çıkardığından pek fazla bahsetmeye gerek yok. Bu filmde de gösteriyor ki onu izlemek bir ayrıcalık. Seyri keyifli, göndermeli ve hoş bir film olmuş.
                     
                                      Tüm sinema severlere iyi seyirler.