Killer Joe (2012) - Neler Öğretti?

William Friedkin'in dram-gerilim-polisiye üçlemesi ABD yapımıdır. 2012 yılında vizyona girmiş ve sıradan bir Amerikan ailesinden daha fazlasını anlatmaktadır. Başrollerde Matthew McConaughey, Emile Hirsch ve Juno Temple'ı izliyoruz.

Filmi özetlersek; 22 yaşındaki Chris, uyuşturucu bağımlısıdır. Bir kız kardeşi, babası, annesi ve üvey annesi vardır. Birkaç binlik borcunu kapatabilmek için öz annesini öldürmek ister. Öz annesinin ölümünden sonra hayat poliçesinden kalacak parayla borcunu kapatmayı planlamaktadır. Bunun için babası ve üvey annesiyle anlaşma yaparlar. Kiralık katil olarak Joe ile anlaşırlar. Joe aynı zamanda sıradan bir polistir. Joe, bu işte peşin çalışmaktadır ve işe başlamak için iyi bir miktar istemektedir. İstenilen parayı veremeyeceklerini anladığında ise Joe, Chris'in kız kardeşini geçici olarak rehin almayı teklif eder. Teklif kabul edilmiştir.

Dottie henüz 19 yaşında ve daha önce hiç erkek arkadaşı olmamıştır. Joe, giderek kıza aşık olur. Dottie'de Joe'ya karşı bir şeyler hissetmeye başlar.

Filmin özetinden sonra değinilmesi gereken bazı noktalar var. Yönetmenin sahnelerinde çıplaklık, cinsellik ve şiddet ön planda durmuş. Bize yansıtılan idealist Amerikan ailelerinde görülmeyecek kadar kopuk bir aile yapısına rastlıyoruz. Texas eyaletinin özerkliği denebilir belkide. Ahlaki bağlılıklarından da para için kolayca vazgeçebilen Chris (evin abisi) ve Ansel'i (evin babası) görmekteyiz. Erkek hegemonyasının etkilerini tüm baskısıyla görmek mümkün.

Ailedeki kız çocuğunun vücudunu para karşılığında "kiralamak/satmak" erkek hegemonyasının iğrenç yüzünü izleyicilere göstermek sarsıcı sekanslar arasında yer edinmiştir. Neredeyse Dottie'nin yaşından iki kat büyük olan Joe'yu "aşık" olarak atfetmek ise tam bir polyanacılıktır.

William Friedkin müthiş bir yönetmen! Bildiğimiz türden bir sinemacı değil. Stüdyo sisteminin kölesi hiç değil! Sistemin dışında kalarak bu kadar çok eser verebilen Amerikalı sinemacı sayısı da çok az. Usta yönetmen bizi bu defa izlemeye hiç alışık olmadığımız bir aile içi hesaplaşma öyküsüne çekiyor ve "aile toplumun aynasıdır" iddiasına paralel bir çöküş/tükeniş/çürüme macerası izlettiriyor.

"Katil Joe" aynı zamanda bir tiyatro oyunudur. Sinemada bu kadar sert bir gösterime sahip olması tamamıyla sinematografik ögelerle ilgilidir. Merak ettiğimse tiyatroda da bu denli sertlikle mi oynandığıdır.

Türk yönetmenleri tarafından uyarlanışının ne denli başarılı olacağını kestirmek güç olsa da, sanırım Türk sineması için de sert bir yapım olurdu.


Filmin senaristi de olan Tracy Letts’in, Pulitzer ödüllü bir tiyatro oyunundan beyazperdeye uyarladığı Katil Joe, usta yönetmen William Friedkin’in son eseri.. Film bize, paranın tanrılaştırıldığı bir siyasal düzendeki yoksulluğun, doğrudan bir suça teşvik olduğunu; bunun getirdiği sosyal ve ahlaki dejenerasyonun yıkımı karşısında da toplumun ve de ailenin ayakta kalmasının mümkün olmadığını hatırlatıyor.. Bunu yaparken, gerçeğin kaya gibi sertliğini kullanırken, kirli, aşağılayıcı ve rahatsız edici anlatımını oluşturan ‘müstehcen’ dilinden de asla taviz vermiyor.. Ki işte o zaman,  bu ‘sanatsal samimiyet’ beni de baştan çıkarmaya yetiyor.. Bravo William, sağol benim eski dostum!.
Neler Öğretti?

  • Herkesin sevemeyeceği ve izlemekten çekineceği sahneleri olan filmdir.
  • Tavsiyedir: Tek başına izlersen sahneleri hazmetmek daha kolay olur.
  • Biraz "suç", birazda "istismar" aynı zamanda paranın tanrı olduğu filmdir.
  • William Friedkin'in filmlerinin sert, şoklayıcı ve standardın dışında olabileceğini öğrenmiş olduk. 
  • Sinema temalı web sitelerinde okuduğunuz yorumlar arasında sıkça rastladığınızı bildiğim "kesinlikle tavsiye etmiyorum" kalıbına takılmadan oturup bir izleyin standartlarında bir tavsiye ile eleştirimi bitiriyorum.
Her şey oyunculuk değildir dimi?