Kadınlar Ne İster? - Neler Öğretti?

Bazen korkmak, gerilmek, ağır şekilde duygulanmak yerine kendinize alternatif konulu filmler bulabilirsiniz. Romantik komedi filmleri rahatlamak, gülümsemek için birebir sanırım. Uzun zamandan sonra 2000 yılında vizyona girmiş olan "What Women Want?" (kısaca 3W) filmini seçtim. Başrollerinde Mel Gibson (Rol: Nick Marshall) ve Helen Hunt (Rol: Darcy Maguire) karakterlerini izlediğimiz film Amerikan yapımıdır. Mel Gibson 3 Ocak 1956 doğumlu, Amerikalıdır; Cehennem Melekleri 3 (2014) ve Ustura Dönüyor (2013) filmlerinde de rol almıştır. Helen Hunt ise 15 Haziran 1963 doğumlu ve Amerikalıdır; Aşk Seansları (2012) ve Kahraman Köpek Jock (2011) filmlerinde rol almıştır.

Filmin adı erkeklerin dikkatini oldukça fazla çekerken, kadınlarında merakından kaçmadığını düşünüyorum. Kadınların en büyük rakipleri yine kendileri olduğu için bu filmi oldukça dikkate alarak izlemiş olabilirler. Temel soru elbette: "Biz ne istiyoruz?" Bilenleri vardır, ya bilmeyenleri?

Romantik komedilerin en büyük avantajları yormayan senaryolarıdır. Senaryolarının yanı sıra oldukça canlı renklerin kullanımı ve hızlı akan dakikalardır. Kadın - Erkek ilişkilerinin böyle eğlenceli halde sunumu kaçınılmaz olarak ilgi görüyor. Nitekim filmin Amerika'da toplam hasılatı 84,644,583 dolardır.

Kadınların ne arzuladıklarını, hangi beklentiler içerisinde olduklarını az veya çok bildiğimizi var sayarsak filmde ekstra bir bilgi arz edilmiyor. Sıradan ve basit şeyler. Karmaşık bir fizyolojik yapıları olabilr ama neticede insani duyguların beslenmesi, karşılanması yeterli olabiliyor. Belki biraz maneviyat (manevi, bu kelimeyi bir ara irdelemek gerekir) ihtiyacı, belki biraz maddi doyum yada cinsel ihtiyaçların tatminidir istedikleri. Yani fazla bir şey değil. Sanırım önemli olan basit isteklerinin olmasından ziyade, kadınların bu isteklerine yanıt alabileceği erkeği bulmaları zor.

Onları anlamanın formülü empati midir? Eğer öyleyse ciddi anlamda sıkıntılarımız var. Her iki cinsiyette ve yaşta bu sıkıntı ciddi boyuttadır. Biz empati nedir tam anlamıyla çözmüş, keşfetmiş değiliz. Filmde bir sekans aralığında hatırlayacaksınız ki Nick kadınların ne hissettiklerini anlamak için kadın kıyafetleri giyip onlar gibi davranmaya çalışıyordu. Komedi unsuru olarak gayet malzemesi bol bir durum fakat empati midir ciddi anlamda?

Fantastik bir yetenek ama kadınların ne hissettiklerini, düşündüklerini, duyabilmek ve ona göre davranmak büyük bir avantaj olabilir. Biz fiziksel olarak konuşmalarımızın yanı sıra daha çok içimizden konuşuruz. Öyle ki, düşünmenin sınırı yoktur. Karakterimiz Nick bu yeteneğe sahip olduğunu fark ettiğinde önce rahatsız oluyor, çünkü kadınlar onun hakkında iyi şeyler düşünmüyor. Sonra bu durumu lehine çeviriyor. Mantıklısı da bu olurdu her halükarda.

2000 yılında da, daha öncesinde de ve hatta şuan ve gelecekte bile insanların arzularında bir değişiklik meydana gelmeyecektir. İsteklerin yoğunluğu farklılık gösterebilir. Dengelemekte karşı cinslere düşecektir. Tabi bu kadın ve erkek ilişkileri için söz konusudur. Yoksa bir çocuk ve anne arasındaki ilişkide de hemen hemen aynı kurallar geçerlidir. İstekler yanıt bulur ve ilişkide denge sağlanır, bu denge korunur ve gerektiği yerde kopar, ayrılır, ölür, biter. Arzular sonsuzluktur fakat şimdilik ölüme kadar öyle...

Amerikan ailesinden bir kesit izlediğimiz filmde Nick kızına iyi bir babalık yapmamaktadır fakat yine de geç kalınmamış bir babalık örneği göstermektedir. Türk aile yapısıyla elbette kıyaslamaya gerek yok her kültür kendini yaşatır. Nick kızının bakirelik konusundaki düşüncelerini bilmekte ve onu uyarmak istemektedir. Sizce de çoğu erkeğin (daha çok ergenlik dönemindeki erkeklerin) aklı, penisiyle paralel hareket etmektedir. Nick kızına bunu anlatmaya çalışmaktadır. Baba haklı çıkar.

Oyunculuk performansları olarak gayet başarılı ve keyifli konusuyla izlenilmeye değer 127 dakikalık Nancy Meyers yönetmenliğindeki film için sizlere de iyi seyirler dilerim.