Çakallarla Dans 3: Sıfır Sıkıntı Film Eleştirisi

   Filmimiz 5 Aralık 2014 tarihinde vizyona giren macera ve komedi türlerindeki Türk yapımı filmdir. Filmin yönetmen koltuğun da Murat Şeker oturmakta. Senaryoyu ise Murat Şeker ve Ali Tanrıverdi birlikte kaleme alıyor. Filmin baş rollerin de ise Timur Acar, Murat Akkoyunlu, İlker Ayrık, Şevket Çoruh, Didem Balçın, Hakan Bilgin, Ceyhun Yılmaz ve Bülent Çolak yer almakta. Serinin konuk oyuncuları ise Derya Baykal, Derya Şensoy, Bülent Serttaş, Gürkan Uygun, Günay Karacaoğlu ve Ünal Silver’dir. Filmin İmdb puanı ise 6,0’dır. Serinin ilk iki filminde olduğu gibi filmin ana mekânı Fikirtepe’dir ve çekimlerinin büyük kısmı Fikirtepe’de olmuştur.

   Film ile eleştireceğim ilk nokta senaryo biraz zayıf kalmış. Filmin ilk 15 dakikasında filmin hikayesi bir oraya bir buraya savruluyor. Burada da ilk iki filmin geçmiş hikayesinden yararlanmama, onun yerine direk hikayeye girme çabasından kaynaklandığını gözlemledim. Hikaye bu bölümler de biraz sarkmış. Hikayeyi oturtunca film, ilk iki filmdeki temposuna kavuşuyor ve her şey yoluna giriyor. Bunun yanı sıra teknik birkaç sorun vardı. Bunlar genel çekimden yakın plana ve yakın olandan genel plana geçerken görüntülerin ve nesnelerin yerleri ve açılarının değişmesi gibi. Bir de küfürlü ve cinsel içerikli şakaların fazlaca olması yer yer insanı sıkabiliyor.

   Film ile söyleyebileceğim ilk olumlu nokta ise montaj ve ses kısmında ilk iki filme göre gayet başarılı idi. İlk iki film ses ve montaj bakımında epey zayıftı. Ses kirliliği yaşanıyordu yer yer. Müziklerin akışı ve seçimi gayet yerinde idi. Barış Manço ve Neşet Ertaş’ı da bu vesile ile saygı ile analım yeniden. Gayet başarılı espriler var. İlk iki filmden memnun kalanlar bu filmden de mutlu ayrılacaklarına eminim.

   Biraz oyunculuklardan bahsedersek başroldeki dörtlümüz filmi ilk iki filmdeki gibi taşıyor. Buna ek olarak Didem Balçın filmin sürpriz performansını ortaya koyuyor. Ceyhun Yılmaz kısa da olsa filme bir enerji kattığı gözden kaçmıyor. Ama filmin performans açısından yıldızı Murat Akkoyun’lu oluyor. Nerede ise her sahnesi güldürüyor. Enerjisi tüm sahneler de yüksek.

   Son olarak filmi tebrik edilecek bir yönü de günümüz olaylarını es geçmeyerek yaşanan olaylara değinmesi ve kullanması idi. Bu noktada gezi olayları, yerel seçimler ve yolsuzluk olayları ile ilgili göndermeleri kullanarak bu dönemde cesaretli bir iş yapıyor. Bu açıdan “trafodaki kedi” gibi, “orantısız güç değil orantısız zeka” gibi mizahi nüktedanların yanı sıra “Ali İsmail Korkmaz Parkı’nı” göstererek de gülerken bir anda gözlerimizin önünde bir sis perdesi oluşmasına sebep oluyor film.

   Kısaca toparlarsak film yer yer topallasa da sonradan topluyor. Göndermeleri ile enerjisi ile güldürüyor. Serinin ilk iki filmini sevenler bu filmi daha da beğeneceklerini ama küfürsüz veya daha sanatsal filmlerden hoşlanan seyircilerin alternatif filmler izlemelerini öneririm.

Tüm sinema severlere iyi seyirler…