Tamamda Mahcup Oluyoruz

   Ortaklaşa bir şeyler yapmak, hele ki en sevdiklerinle yapmak, insana huzur içinde en rahat hazzı verir. Kendini güvende ve rahat hissetmen için onlara ihtiyacın vardır. Tamam her şey senle güzel, her şey sizinle güzel... Hiç düşünülür mü ki? Bu insan senle zaman geçirmek için nelerden vazgeçer?


   En önemli işlerimizi aksatamayız. Adı üstünde işte... Bazı istisnalar olur, gerçek nedenler olur, yada hiç canın istemez de sana gelir arkadaşın. İhmal ettiği bir başka dünyası da vardır senin yüzünden, sen farkında olmazsın aldığın boğucu zevkin içinde... Hep yanında olsun istersin, ölene dek belkide... Karşılıklı olunca o hisler, sıkı bir kenetlenme olur birbiriniz arasında. Hiç bitmeyecek sanırsınız her an, bitecektir bir gün bir an...


   Manevi duygular hep ön planda görünür. Sevgi, saygı vesaire işte... Maddi değerlerin bir önemi yoktur sözde. Galiba biri fakir, biri orta seviyede, diğeri zengin rütbesinde. Kim daha çok harcar? Evet zengin olana dokunmaz fazla harcamalar. Orta düzeydeki arkadaş pekte sorun etmez, nihayetinde oda parası olunca harcamayı sever. Aralarında birde fakir vardı. Maddi geliri ailesine zor yeten, giydiğini bir hafta üstünden çıkartamayan, beyaz ayakkabı yerine koyu renkleri tercih etmek zorunda kalan biri... Bu kaçıncı ısmarlama saydı, çünkü ona dokunan, hıçkırığa tutturan sorun gibi görüyordu, kendisine yapılan harcamalara...

   Günlerce devam eder mi bu süreç? İnsan birazcık utanıp sıkılmaz mı? O da istemez mi, onların yerinde olmayı? Biri zenginken diğeri fakir olmak zorunda. Yoksa anlamı kalmazdı fukaralığın, paragöz olmanın, idareli masraf yapanın arasında. Kendisini mutlu hissettirmeye çalışan kişi durumuna düşmek, usta bir oyuncunun gözlerinden anlaşılmaz ancak. Çekingen suratını yerden kaldıramaz, herkes iki yerken o tek ister. Kendi bütçesine göre hesap yapmalıdır, kendi kafasında.


   Güzel gidiyoruz, eğlenip gülüyoruz. Nereye kadar süreceğini bilmedikleri bir yolun ortasında geri dönmek isteyenleri, döndürmeyen aksine peşinden sürükleyen insanlar arkadaşlar içinde, onlar gibi olmadığını ispata dayandırmak için kendi çalışıp kazandığı günlük kazancını harcar cebinden. Rahatça ve isteyerek. Mutluymuş gibi de sanır kendini. Oldu oldu... Güzel oldu. En azından bir günlükte olsa, mahcup olmadı.