Adı çekici geldiği için izlediğimi itiraf ediyorum ve de ekliyorum, çok durağan bir filmdi lan. Bazı yerlerde aldım gitar çaldım yemin ederim. Film aslında kafa karıştırıcı gibi gibi ama öyle değil he, sonlara doğru anlaşılıyor hikâye. Bakalım neler anlamışım?
Kahramanımızın özel durumu var “geçici hafızası” var, yani yeni bir şey olduğunda aklında tutamıyor da denebilir. Belli bir amacı var, karısına tecavüz eden ve onu öldüren adamı bulup yok etmek. Bu kahramanımız için kolay olmayacaktır. Kahramanımız Leonard, 15 dakikalık mini bir hafızaya sahip olduğu için, nereye, neden gittiğini unutmaktadır, buna çözüm olarak not kağıtlarına kısa bilgiler yazarak ve önemli kişilerin fotoğraflarını çekerek hatırlar.
Aslında kendini Leonard’ın yerine koysana? Tamam karına tecavüz etmişler kısmını çıkar, orası mühim değil. Ya senin de böyle tedavisi mümkün olmayan bir hastalığın olsaydı? 15 dakikalık yeniliklerle yaşaman ne kadar çekilir bir dert olurdu? Gerçi mutlu olmayı deneyebilir insan. Kötünün iyisi. Fakat şu var ki doğuştan gelen bir hastalık değildi, sonradan beynin hasar görmesiyle oluşan bir rahatsızlık, e bu durumda; hafızanı kaybettiğin ana kadar her şeyi ayrıntılarıyla hatırlayabiliyorsun. Eğer bir gün böyle bir hasatlıkla tanışacaksam ne olur mutlu bir son yaşayayım da hep onu hatırlayayım.
Şimdi Natalie, bide Teddy diye iki yan karakter var ama hangisinin iyi olduğunu anlamak güç lan. İkisi de birbirlerine düşmanlar. Kadının sonunu hatırlamıyorum ama adam yani Teddy haklı gibime geldi. Ama açık konuşayım tipini sevmedim adamın. Yumruk atarım ha! Kadın iyi ama kötü. Sanıyorum mutlu sonla bitirdim filmi.
Bu durumu istismar edenlerde olabilir tabi. Mesela bir motel odasını bana iki kere kiralamış olabilirler? Eh kötü insanlar tonla var sonuçta. Hem, benim de hafızam geçici lan. O kadar yorgun ve uykusuz kaldığım günler oldu ki, işte o günlerde Leonard’dan farkım yoktu. Yaptım, ama emin değilim, hali vardı. Bir mantık filmi izlemek isteyenlere önerebilirim. Ha, şu not alma olayını denemekte fayda var.
Kahramanımızın özel durumu var “geçici hafızası” var, yani yeni bir şey olduğunda aklında tutamıyor da denebilir. Belli bir amacı var, karısına tecavüz eden ve onu öldüren adamı bulup yok etmek. Bu kahramanımız için kolay olmayacaktır. Kahramanımız Leonard, 15 dakikalık mini bir hafızaya sahip olduğu için, nereye, neden gittiğini unutmaktadır, buna çözüm olarak not kağıtlarına kısa bilgiler yazarak ve önemli kişilerin fotoğraflarını çekerek hatırlar.
Aslında kendini Leonard’ın yerine koysana? Tamam karına tecavüz etmişler kısmını çıkar, orası mühim değil. Ya senin de böyle tedavisi mümkün olmayan bir hastalığın olsaydı? 15 dakikalık yeniliklerle yaşaman ne kadar çekilir bir dert olurdu? Gerçi mutlu olmayı deneyebilir insan. Kötünün iyisi. Fakat şu var ki doğuştan gelen bir hastalık değildi, sonradan beynin hasar görmesiyle oluşan bir rahatsızlık, e bu durumda; hafızanı kaybettiğin ana kadar her şeyi ayrıntılarıyla hatırlayabiliyorsun. Eğer bir gün böyle bir hasatlıkla tanışacaksam ne olur mutlu bir son yaşayayım da hep onu hatırlayayım.
Şimdi Natalie, bide Teddy diye iki yan karakter var ama hangisinin iyi olduğunu anlamak güç lan. İkisi de birbirlerine düşmanlar. Kadının sonunu hatırlamıyorum ama adam yani Teddy haklı gibime geldi. Ama açık konuşayım tipini sevmedim adamın. Yumruk atarım ha! Kadın iyi ama kötü. Sanıyorum mutlu sonla bitirdim filmi.
Bu durumu istismar edenlerde olabilir tabi. Mesela bir motel odasını bana iki kere kiralamış olabilirler? Eh kötü insanlar tonla var sonuçta. Hem, benim de hafızam geçici lan. O kadar yorgun ve uykusuz kaldığım günler oldu ki, işte o günlerde Leonard’dan farkım yoktu. Yaptım, ama emin değilim, hali vardı. Bir mantık filmi izlemek isteyenlere önerebilirim. Ha, şu not alma olayını denemekte fayda var.