Konu başlığı aklıma ilk geldiğinde kendi içimde tereddüt yaşadığım için, dehasına güvendiğim birine danıştım. Kelimeyi farklı açıdan yorumladı, fakat istediğim sonucu çıkartamadı, ama fikri fena değildi. Hatta aynen tırnak içine alıyorum: "Paralel, aynı noktaya düşen ama kesişmeyen çizgilerdi yani kesişmek anlamında, hı bildim dimi bildim?" Olabilir. Benim anlatmak istediğim ise;
Düşünmek çok kolay bir hareket. İstediğin an hayal gücünün yardımına başvurarak istediğin yerde, zamanda ve istediğin kişilerle aynı mekanda bulunabilirsin. Daha planlı bir düşüncede kurabilirsin. Bir saat sonra, iki gün sonra, bir hafta geçtikten sonra, bir yıl sonra şunu şunu şunu yapacağım gibi. Ya da zincirleme düşünebilirsin: Şu olduktan sonra bunu yaparım, bunu şu gün bitirirsem zaman kaybetmeden öbürünü arkadaşımla beraber yaparım gibi. Düşünmek, planlamak çok kolay. Peki ya eyleme geçirmek?
Yapılan tüm detaylı ya da taslak planlarımızı hayata geçirmeye o kadar korkuyoruz ki, ya da üşeniyoruz veyahut kaçıyoruz. Biz ne istediğimizi biliyor muyuz? Sorumluluk yüklenmekten kaçmayı, bireysel problemleri olan kişiler yapabilir, ya da tamamen gevşek tipler. İkinci planda kalmayı kendine en üst tabaka olarak görmüş kişiler. Onlar için ne yapabiliriz ki? Önce istemeli insan, düşünmeli ve hayata geçirmeli. Oysa biz istediklerimizden emin olmadan ve bilmeden düşünmeye başlarken uçuk kaçık, sonunda nasıl bunları bir araya getireceğiz hiç düşünmeden planlarımızı çizerken beynimizde, sıra işin en can alıcı noktasına geldiğinde her şeyi su üstünde bırakıp denize, ne denizi okyanusa atlayabiliriz. O potansiyel bu tür, kendinden emin olmayan karakterlerde hep olacak.
Basit düşün ve yap! Basit düşünceni süsle ve biraz daha iyisini yap, en iyisini yapana kadar devam et. En iyisini yaptığına tabi sen karar vereceksin fakat yapabildiklerini kısıtlama. Kendini dev aynasında gör demek istemiyorum, sadece karıncaları izle. Yapacak çok şeyim var diyebiliyorsan, en azından düşünmeyi kesmemiş ve planlamalar yapmaya çalıştığın için umudunu kaybetmişlerden bir adım öndesin. Onlar gibi olmak istemiyorsan düşlerini elinle tutmalısın.
Bu yazıyı okuduğuna göre benim gözümde değerli birisin. Yani, değerli okuyanlar demek istediğim özetle şu ki (özet geçiyorum çünkü İnci Sözlük geldi aklıma) İçmek için soğumasını beklediğin çayı demlemeyeceksin. Aradaki paralelsizliği bozun.
Düşünmek çok kolay bir hareket. İstediğin an hayal gücünün yardımına başvurarak istediğin yerde, zamanda ve istediğin kişilerle aynı mekanda bulunabilirsin. Daha planlı bir düşüncede kurabilirsin. Bir saat sonra, iki gün sonra, bir hafta geçtikten sonra, bir yıl sonra şunu şunu şunu yapacağım gibi. Ya da zincirleme düşünebilirsin: Şu olduktan sonra bunu yaparım, bunu şu gün bitirirsem zaman kaybetmeden öbürünü arkadaşımla beraber yaparım gibi. Düşünmek, planlamak çok kolay. Peki ya eyleme geçirmek?
Yapılan tüm detaylı ya da taslak planlarımızı hayata geçirmeye o kadar korkuyoruz ki, ya da üşeniyoruz veyahut kaçıyoruz. Biz ne istediğimizi biliyor muyuz? Sorumluluk yüklenmekten kaçmayı, bireysel problemleri olan kişiler yapabilir, ya da tamamen gevşek tipler. İkinci planda kalmayı kendine en üst tabaka olarak görmüş kişiler. Onlar için ne yapabiliriz ki? Önce istemeli insan, düşünmeli ve hayata geçirmeli. Oysa biz istediklerimizden emin olmadan ve bilmeden düşünmeye başlarken uçuk kaçık, sonunda nasıl bunları bir araya getireceğiz hiç düşünmeden planlarımızı çizerken beynimizde, sıra işin en can alıcı noktasına geldiğinde her şeyi su üstünde bırakıp denize, ne denizi okyanusa atlayabiliriz. O potansiyel bu tür, kendinden emin olmayan karakterlerde hep olacak.
Basit düşün ve yap! Basit düşünceni süsle ve biraz daha iyisini yap, en iyisini yapana kadar devam et. En iyisini yaptığına tabi sen karar vereceksin fakat yapabildiklerini kısıtlama. Kendini dev aynasında gör demek istemiyorum, sadece karıncaları izle. Yapacak çok şeyim var diyebiliyorsan, en azından düşünmeyi kesmemiş ve planlamalar yapmaya çalıştığın için umudunu kaybetmişlerden bir adım öndesin. Onlar gibi olmak istemiyorsan düşlerini elinle tutmalısın.
Bu yazıyı okuduğuna göre benim gözümde değerli birisin. Yani, değerli okuyanlar demek istediğim özetle şu ki (özet geçiyorum çünkü İnci Sözlük geldi aklıma) İçmek için soğumasını beklediğin çayı demlemeyeceksin. Aradaki paralelsizliği bozun.