Fenerbahçe 4 - 0 Kayserispor 21.01.2011

Baya oldu Saraçoğlu’na gitmeyeli, arkadaşımda ısrar etti. Eh hadi gidelim o zaman… Saatler 19:00’ı göstermeden yarım saat önce çıktık yola, Kadıköy’den bir kafeden. Stadın oraya gittik, yanlış kapıda beklediğimiz için ilk gölü kaçırdık. Doğru kapı, bir sağdaki kapıymış arada on metre falan var. Gereken kontroller yapıldı, stattayız.

Fenerbahçe, Alex’in gölüyle öne geçti. Dakika henüz 2 idi. Tribündeki coşkuya hemen kendimizi bırakıverdik. Maça gitmeden önce yolda atkı, bere satan adamdan bir adet ‘Mazide bir tarih yatar FENERBAHÇE’ atkısı aldım, bildiğin orijinal kulüp malı. Etiketine baktım. Kale arkası tribününde takılıyoruz işte elimizde çekirdek falan. Konuştuğum her üç kişiden biri alkolüydü bence, bira kokuyorlardı. İlk yarı böyle sonuçlandı. Devre arasında tribün koridorlarında gezindik, güzel kızlar vardı.

İkinci yarının başlangıç düdüğü ile yeni yerimizden maçı seyre daldık. Dakikalar 67’yi gösterirken Alex kullandığı penaltıyı gole çevirdi. Skor şimdi 2-1 üzerinden çok geçmedi sadece on dakika sonra jeneriklere geçecek ve küçük futbolculara ders niteliği taşıyacak bir pozisyon sonucunda dakika 77’de Stoch kalecini sağından (sağ 90’dan) golünü attı. Son dakikalara gelindiğinde kullandığımız bir köşe vuruşundan kazandığımız golün adı ise Bivenvenu oldu dakika 90 idi. Bütün maç boyunca yapılan tezahüratların en güzel, "Sarı-Lacivert Şampiyon Fener!" Her tribün bir kelimesini söyledi ve stadın dört bir yanında acayip hoş eko oluştu.

Gönül isterdi ki 5-0 olsun maç ama kaçırdığımız çok pozisyon vardı. Ve atılan her gol sonrası yapılan anonsta geçtiğimiz hafta kaybettiğimiz ordinaryüs, Lefter KÜÇÜKANDONYADİS’in ismi okundu. Toprağı bol olsun.