Sürpriz Yapan Sürprizci

Deneyimlerimden yola çıkarak anlatmaya çalışacağım; Sürpriz nedir? Sorusuna açıklık getirelim ilk önce; Sürpriz: Birisine beklenmedik davranışlar sergilemek, en basiti bu işte. Ne bekliyorsun yani, akademik açıklama falan mı? İşte nedir efenim bunlar? Klasikleşen doğum günü partileri, belli başlı günlerde alınan incik boncuk, sıradan bir günde sevgiliye alınan çiçek, hediyeler falan işte… Uzaklardan gelenlerin eşe dosta aldığı kıytırık eşyalarda dahil olaya, ama manevi değeri var ya; Öyle düşünmek gerek değil mi?

İkinci sorumuz; Sürpriz neden yapılır? Gel de açıkla şimdi bunu. Kimileri tamamen duygusal bakabilir olaya, evlilik yıldönümünde alınan bir kırmızı gül; Kıymetlidir. Ama rutinleşmesin ya? Kimileri tamamen özentilik yapar, gördük abi, yalanımız yok. Parası var diye kıza doğum günü kutlaması yapıyor. Yapma mı dedik? Yap ama içinden gelerek falan yap, duygusala bağla olayı en azından zengin genç. Ha, hayat zaten bize küçük sürprizler yapıyor bununla yetinmeliyiz sanıyorum. Sonuçları ağır oluyor arkadaş, sürpriz deyip geçmeyin. Yıllar sonra çocuğunuzun olduğunu öğrenince bu da bir sürpriz oluyor, sonuca bakılınca elbette öyle. Peki yapılan, ya da yaptırılan sürprizlerin insana katkısı nedir? Gelin bu soruyu sonraki paragrafa taşıyalım.

Hedef kişi, yani sürprize maruz kalan kişi, böyle hafif mahcuplaşır, utanır, kızarır; eğer yüzsüzse teşekkür eder geçer gider falan. Adamına göre değişir abi ya. Size hiç sürpriz yaptılar mı? O anları yaşamak, günlüğüne not etmek falan çok güzel şeylerdir. Sürprizi yapan kişi için olay çok zor gelişir babalar. Adam önce ne yapabilirim diye düşünür, sonra düşündüğünü uygulamaya çalışır, elinden geldiğince yapar, sonuca varması için hedef kişinin olay yerine gelmesini falan bekler, burası çok kritik ya. O kadar emek boşa gidebilir, ama genelde gitmiyor lan, adam akıllı işini yapan yapıyor. Sürprizi yapan kişi, sürprize maruz kalan kişinin mutlu olduğunu görünce ödülünü almış oluyor.

Gelelim bana, bizimkilere minik bir sürpriz yapayım dedim. Yaptım. Birkaç gün sonra geleceğimi söylemiştim ama erken geldim. Kardeşimle yaptığım işbirliği sonucu evin anahtarını sözleştiğimiz yere bıraktı kardeşim; ve evden çıktı gitti, işi vardı. Ben birkaç saat sonra geldim anahtarı aldım, hop içerdeyim. Önce kendi odama gittim, üstümü falan değiştirdim. Bizimkilerin odasının kapısını üç kere tıklatarak içeri daldım, selam verdim. Annemin verdiği tepkiyi harflerle ifade edemiyorum. Baya şaşırdığını bilin yeter. Annemin sesine babamda uyandı. Babamda şaşkın bir suratla bana baka kaldı. Annem fırladı ayağa ve nefes alışımı zorlaştıracak kadar sarıldı, bende tabi! Ah! Özledim ya… babamda öyle… sonra oturduk, konuştuk falan. Annem kahvaltı türü şeyler hazırladı, o kadar dedim, hazırlama dedim aç değilim dedim ama dinlemedi tabi. Bir şeyler yedikten sonra anneme dönerek tekrar konuşmaya başladık. 2 dakika sonra günü olayı patladı bence. Babam: “Oğlum, yemeğini yediysen hadi odana geç, ben biraz uyuyacağım.” Bozulmadım da çok güldüm oda da ya, eheh. Gittim dergimi okudum bende.

Sonuç olarak, sürprize maruz kalan annem ve babam üzerinde güzel bir etki bıraktım fakat bir daha böyle bir şey yapmamı istemediler, kalbime iniyordu falan dediler ya. Öperim ellerinizden… Aslında annem beni ilk görüşte abime benzetmeseydi iyiydi. Onu dedikten sonra annem, aynada abimi görür oldum. Neyin kafası Allah’ım bu?!