Atom Hamuru

Gecenin gündem yaratan konusu olsun diye başlamamıştık aslında atom konusunu konuşmaya. Karşımda kimya 3.sınıf öğrencisi bir arkadaşım vardı. Ona kimya hakkında sorular sormam çok normal değil mi? Soruların odak noktası “atom”du. Peki, atom nedir?

İlk ve ortaokulda gördüğümüz fen bilgisi adı altında kimya derslerini hatırlayan kesimin hafızasında ne kadar şey kaldı bilmiyorum. Hele sayısal bir bölümde öğrenciliğini sürdürmeyenler için daha vahim bir durum söz konusudur. Şimdi elimizdekileri sıralayalım hemen: Bir adet 3.sınıf kimya bölümü öğrencisi Aylin Işık; Bir adet kimya bilgisi olan biyoloji 3.sınıf öğrencisi Yeşim Polat (yazarlarımızdan biridir); Ve bir adet konuyla alakasız insan varlığı (ben). Tamam çokta alakasız değilim ama bilmediğim şeyler var.

Atomu bir futbol sahasına benzettiklerini bilmiyordum mesela… Ben futbol sahası yerine unu, yumurtası, yağları, osu busu katılmış bir hamura benzettim. İki bilim öğrencisinden alay edercesine gülme tepkisi alsam da aslında hayal gücümün ezildiğini düşünüyorum. Yani bir futbol sahası üzerindeki örneği neden yoğurulmuş hamurda gösteremeyelim ki?

Maddenin en minik yapı taşı olan atomun nakli olup olmadığını sordum. Bilim tarihinde böyle bir şeyin daha gerçekleşmediğini iddia eden arkadaşlarıma katılmamak elde değil. Onlar diyorsa olmamıştır yani, uzatmamalı. Ama konuyu evire çevire organ nakline getirip oradan da, “organda da atom var” diyerek toparladığımı düşünüyorum. Yanılıyor da olabilirim.

Diğer sorulardan bazıları ise: Atomun rengi var mı? Atomun çeşitleri var mı? Atomun tipi neye benziyor? Atom yok olur mu? Atom gerçekten yıldız tozlarından mı olmuş yada olmamış mı? Bir atomu yerinden oynatırsam dünyanın şeklini bozabilir miyiz?

Bunlar dışında formüllere de girdik. Özellikle uzak durduğum şu formül ezberleme olayına yine tüm ezbere rest çeken beyin gücümle onay verdim. Ezberlenmez onlar ya. Ama dost tavsiyesi gibiydi şu formül E= indivilasyon / çarpanının 8 katı, büyük bölü yarıçapı = E’yi bulursun. Görüldüğü üzere yine ezberimde kalmamış. Peki, bu sensörler hakkında neler biliyoruz? Onu da tartıştık. Bu konuda, bi bu konuda ben haklı çıktım sanırım. Sensörlerde kamera sisteminin olduğunu söyledim. Yani musluğun altına elini getirince akan su, apartmanda yanan ışıklar falan, hız, ısı gibi hareketlerle işleme geçiyormuş.

Olay o ki: Atomu hamura benzetmeyiverin arkadaş. Yoksa bilim adamları tarafından sınır dışı edilebilir(miş)siniz. Gül kendine...