Kaplumbağa Hızında Aşk

Bazen uzak durmak istediğin bir takım olayların ortasında bulursun kendini. Şaşkın bakışların hiçbir halta yaramaz, bir karadelik gibi içine çekildiğin kargaşa durumundan kurtulmak istersin… Ama sadece istersin. Bu işte tek çözüm vardır: Başarısız olacaksın. Bir yanın kıpır kıpır olacak, bazen ota boka gülecektir. Diğer yanın hep temiz hissiyatlar besleyecek, büyütecek sonra baltayı en sağlam yere indireceklerdir. Ağaç yerde… Kıpır kıpır olan diğer yanın ise, günü geldiğinde boş odada yanan ampul gibi kalacak. Kimse gelip gitmediği için o hep yanacak ve artık ışımayacak. İşte! Başarısız oldun.

Bir adım uzak durman ya da bir adım yakın olman hep konuşulacak, hep başkalarının at gözlüğü mantığına kurban gidecek. Bide o mal suratlarındaki aptal gülümsemeyle verdikleri cevaplara ne yaparsan yap karşılık veremeyeceksin. Öldürmeyi düşün… Düşün ama yapma, Salak olma. Yine düşün, onu kendine inandırmak zorunda mısın? Güzelce bi siktiri çek, içiyorsan yak sigaranı, al biranı. Keyfine değer vereceksin arkadaş.

En güzeli de aşık olduğunu kimse bilmiyor ya hani, en başından beri. Oh! Kendi içinden seviyorsun, sövüyorsun. Bir gün sevgin artıyor öbür gün aynı düzeyde kalıyor falan. Yani canın ne zaman isterse o kadar seviyorsun. Kimseye neden sevdiğini anlatmak zorunda da değilsin. Seni yargılayacakları bir aşk itirafında yok. Bak bugün soğudum hayattan. Kimseye zararım dokunmadan tekrar seveceğim, sevmem gerek bazen.

Kaplumbağalar yavaş hayvanlardır ama zekidirlerde.