Serzenişlerle Kusan Adam

Böyle uzun bir yol var. Yürümesi zevkli ama her tarafı tehlike dolu bir yol. Adımlarında bir sessizlik var, sanki yürümüyor da uçuyormuş gibi. Yere dokunuyorsun ama hissetmiyorsun. Sonra birden duruyorsun. Bu göz alıcı yolun gözlerini kamaştırmasına izin verdiğin o güne geri dönüyorsun. Yüzün yere düşüyor. Denizde dalgalar uslanıyor. Birileri içten içe gülüyor. Kimi sevgilisinden ayrılıyor, kimi bir seks makinesi gibi malzeme arıyor. Havada bir milyon kahkaha! Canını sıkan şeyler oluyor, geçmiyor ki bir karikatür okumakla. Bir pişmanlık hissi insanı deli etmeye yetiyor. Tüm ömrünü yaptığın yada yapmadığın bir ahmaklığa serzenişte bulunarak geçirebilirsin. Birileri var, daha ilk bardağında suyun, doyuyor. Onlar yudumdan anlıyor. Kimileri var kana kana içiyor, tıka basa doyuyor, inlete inlete ırza geçiyor. Her şeyi yapıyor. Kendini birileriyle kıyaslamıyor.

En az iki seçeneğinin olduğu bir dünya. Ya iyisindir yada kötü. Sadece bedenler mıdır korunması gerekenler? Tam donanımlı bir insanın bile beyinden yoksunluğu mudur az akıllıyı zıvanadan çıkaran? Bilmediğin dillerin içinde olmak, iletişim kurmak, kurmaya çalışmak. Birileri için şekilden şekle girmek; kim kendi gibi ki? Başkalarına göre davranmak neyin sonucudur? Pek, insanlar her gün yaşıyorlar mı?

Herkes değilse de, herkesten biraz azı ileriye gitmek için adım atar. Adım neden geri atılır? Asırlar önce idam edilen adam, ne düşünüyordu ki? Şimdi ne düşünüyoruz? Niçin düşünüyoruz? Basit ve vasat bir insan olsak hepimiz, ölürken gülmek için yaşasak birazda. Hangi zeki insanın ürünüdür savaş? Kimedir bu hizmet?

Birisinin özel hayatına edilmediği bırakılmaz, tabiri caizse onların ağızlarına sıçarlar. Sonra onların ürünlerinden faydalanırlar. Ne kadar basit düşünebiliyorsan, aklına ilk ne geliyorsa. Gerçekleri duymak istemiyorum. Gerçekten. Canım sıkılıyor. Dünyanın bir ucundaki adamın ne bok yediğini duymak, görmek istemiyorum. Onun yaptığını düşündüğümüz iyi bir şey ileride zarar olarak geri dönüyor. Kocaman ön yargıları büyüttük oturduğumuz yerden. Buda buzdan şato gibi, ılık bir hava olsun akıp gelirler ayaklarınızın dibine kadar. Güvenmeyeceksin en önce kendine. Ne işin var? 

Youtube'a bir video daha düştü, Facebook'ta yeni biri seni ekledi, Twitter'da trendler yarış halinde, televizyon lağım çukuruna düşmüş. Radyo ne ki? Sinema kendini tekrarlıyor duruyor. Alışveriş siteleri, mağazaları yeni bir indirim kampanyası yaptı. Ağaoğlu mühendisler yerine düşünmeye devam ederken, devletten aldığı topraklara ev dikip satıyor, hemde 5 yılda 0 faiz kredisiyle. Üniversitelerde sağcı solcu kavgalarına bir yenisi eklendi. Bir kız daha tecavüze uğrarken, başka bir erkek altın vuruşla ölüyor. Salağın teki para için yeni müzik gibi bir şey bestelerken, başka bir emektarın ölüm yıl dönümü bugün. Adam yerine koyulmayan güzel olan her şey, hala aynı masumluğuyla devam ediyor ayakta kalmaya. 

Sen boş boş dursan da, elinden geleni yapsan da, hep başka bir dünyanın dışında kalacaksın. Kutup ayısı olmak vardı be!..