Sabitleşmiş insancıklar

Kadın-erkek ilişkileri deyince herkes profesör kesiliyor. Bir sürü kitaplar var bunlarla ilgili. Hatta insanlar kitap yazmayı bırakıp daha bilimsel açıklamalara giriyorlar işin komiği ve sonra televizyon kanallarında izliyoruz ağzımızın suyu açık bir şekilde. Hani birileri televizyona çıkınca isimini altında da mesleği falan yazar ya onlarında isimlerinin altında mesleği yazıyor. ''İlişki uzamanı''. Gülüyorum. Duygular ne zamandan beri somutlaştırılıp incelenebilir hale geldi ve işin esas sorusu biz ne zaman duygularımızın somutlaştırılmasına izin verip adeta reçete kullanır gibi çok saygıdeğer ilişki uzmanlarının söylediklerini kaaleye alır olduk? Bir çoğu ev hanımının olduğu saptanan ve kendini umutsuz ev kadını ismiyle özdeşleştiren kadınların o kanalları arayıp o insanlardan yardım dilendiklerini kendi gözlerimle görüp kulaklarımla duymasam vallahi gülerdim. Sen ki insanoğlu herşeyin birer birer üstesinden gelirken nasıl duygularını tercüman etmesi için birilerinin fikirlerini kullanır oldun? Seni seviyorum demek için başkasının bunu sana söylemesine ihtiyacın varsa sen sevme canım kardeşim. Tabi ki ilişkilerde sorun olabilir ve birilerinden yardım alma ihtiyacı duyabilirsin. Ve sen canım kardeşim belki bir gün bu ihtiyacı duyarsın diye insanlar senin psikolojinle ilgili alanlarda okuyorlar sırf sana yardımcı olabilmek için sırf sen kendi kendini yeme diye ve sırf sen abuk subuk insanların dediklerine kulak asma diye. Ama şimdi yeni bir meslek alanı açıldı hayata yeni hazırlanan insanların ekmeksiz kalmaması için ve hepimize yeni bir rol kesildi. Hepimize derken tüm insanlığa ayrı ayrı değil 2 grup olarak; kadınlar ve erkekler. Yani bu demektir ki sizin dininiz, diliniz,ırkınız,mezhebiniz,renginiz,tercihleriniz ne olursa olsun zaten siz bir gruba aitsiniz ve oradan bir gıdım dışarı adım atamazsınız. Bu yüzdende çok saygı değer ilişki uzamanları hemen lafa başlarlar; '' Kadın şöyle böyle öyle köyle dir. Erkekse öyle şöyle köyle böyledir.'' Sizde hemen ''hmm demek ben böyleyim o zaman şöyle yapayım.'' dersiniz. Bırakın bunlarlar ilgili kitaplar okumayı, bırakın bunlarla ilgili insanlara alet olmayı ve bırakın bunlara bağlı kalarak ilişkinizi yönlendirmeyi. İlla da kitap okumak istiyorsan ruhuna hitap edeni oku, ruhunu besleyenini gör ve izle. Çünkü her ne kadar kadın ve erkek olarak ortak paydalarda toplanıyor gibi görünsede isteklerimiz farklı sahnelerde farklı şekillerde gösteririler ve bu insanları dinlemek bu kitapları okumak ve bu filmleri izlemek sizi siz olmatan çıkarır ve karşınızdakini değiştirmeye neden olur. Başta sevdiğiniz ve sevildiğiniz kişi olmaktan çıkarsınız. Hem zaten kaç ilişki uzamanının özel bir ilişkisi vardır ki tüm bildiklerini uygulayabildiği ? Ve sorarım onun karşısında ki kadın ve ya erkeğe acaba mutlu mudur gerçekten ve her şey tam mıdır ilişkilerine dair ? Bu yüzden olduğunuz gibi sevin ve sevilin.