Hayat Ritüelleri


Para. Sevgiyle bir bağlantısı olmadığını küçük yaştan beridir izlediğimiz zengin kız fakir oğlan filmlerinden zaten aşinayız. Peki ya saygıyla arasında ki bağlantının ne kadar farkındayız? Aslında her gün her an yaşayabileceğimiz durumlardaki saygı oranının genellikle paralı ve ya parasız görünüşümüze göre değiştiğini hepimiz dikkat etmiş mutlaka bu konuda sinirlenmiş yahut gurur duymuşuzdur. 

Erken vakit okula gitmeye tenezzül ettiğim günlerde genelde etrafımı izlemeyi çok severim. İnsanların mutsuzluğu, insanların uykusuzluğu, streslilik halleri ve yaşama mücadeleleri. Hepsi ama hepsi para için değil midir? 

Erken kalkar çünkü: işe gitmeleri gerekir çünkü çalışmaları gerekir çünkü para kazanmaları gerekir çünkü eğer para kazanamazlarsa yaşam mücadelesini veremezler. Hayatta kalmak onlar için sokakta yatmak, yalın ayak gezmek ve hastalıktan ya da hiçe gitmekten ölmek olur. Ne kadar acı. Paranın sadece saygıya etkisini söylemek isterken bir den paranın insanları ölüme götürdüğüne kadar geldim. 

Aslında neden şaşırdım ki. İnsanlar yüzyıllarca bildiğimiz ve bilmediğimiz savaşlarla ölmediler mi? Peki ya ne için? Para ve güç. Gücün temeli de bilgiden gelmesi gerekirken yüzyıllarca zamandır paradan gelmemiş midir? Ne acı. 

Hadi bu kadar karamsar olmayalım desek. Yine de insanlar yakamızı bırakmıyor. Bir mağazaya giriyoruz Üst baş işte her ne ise alacağız ve yanımızda paramız. Giriyoruz mağazaya önce görevlinin sanki bir şey çalacakmışız gibi peşimizden dolanmasını sabırla ört pas etmeye çalışıyoruz ve en sonunda alacağımız varsa da vazgeçip başka bir yere giriyoruz. Daha şık daha göze hitap eden ‘’merhaba’’ denir bizde diyoruz. Bazen karşılık cılız bir merhaba bazense koca bir hiç. Bakınıyoruz kanımız ısınmadı ama yine de belki bir şeyler çıkar. Ve tam bu anda gözünüz hunharca aynaya takıldığı zamanları hatırladınız mı? Çoğu zaman bir kot bir tişörtle çıktığınız o alışverişe çoğu mağazanın üstünüze bakıp size koca bir hiç bıraktığını fark ettiğiniz o an sizin de içinizde cebinizde ki bütün paraları çıkartıp ‘’Bak ulan bak! Param var belki bu gün alışveriş yapabilecek paraya sahip bir tek benim’’ demek gelmiyor mu içinizden? 

Umarım yalnız değilimdir bu hissiyatlar da. Özel araçlarda, taksilerden inen insanlarsanız daima saygı görürsünüz bu ülke de diğerleri ise sevilmek ile yetinip aslında en önemli şeyin dış görünüşle gelen saygının değil karakterin getirdiği sevginin olduğunu ve bunun kendilerine ait olduğunu anlarlar.  
Aslında en başından beri söylemek istediğim şey kısaca;’’ Paran varsa hangover paran yoksa game over’’