Euroleague Şampiyonu Anadolu Efes!


Avrupa basketbolunun kulüpler seviyesinde en prestijli ve profesyonel organizasyonu olarak kabul edilen EuroLeague 2000 yılında son halini almıştır. İsim sponsorluğunda ise 2010-11 sezonundan itibaren Turkish Airlines yer almaktadır. Türk takımları olarak bakıldığında tam dokuz farklı takımın bu ligde yer aldığını görebiliriz. Bunlar: Beşiktaş, Darüşşafaka, Eczacıbaşı, Anadolu Efes, Fenerbahçe, Galatasaray, İstanbul Teknik Üniversitesi, Modaspor ve Ülker'dir.

2016-17 sezonuyla birlikte Türkiye'ye ilk Euroleague kupasını Fenerbahçe Beko takımı getirmiştir. Toplamda ise beş kez Final-Four'a kalma başarısı göstermiştir. Anadolu Efes cephesinde ise durum 1996 senesinde kazanılan Koraç Kupasıyla Avrupa'da ilk başarıya imza atılmıştı. Daha sonrasında 2000 yılında gelen Final-Four üçüncülüğü, 2019'da Final-Four ikinciliği, 2021 ve 2022 sezonlarında gelen Euroleague şampiyonluklarıyla kulüp tarihini doldurmaya devam ediyor.

2021 - 2022 Final Four Detayları:

Normal sezonu altını sırada tamamlayarak play-offta Olimpia Milano takımıyla eşleşti. Saha avantajı İtalyan takımının yanında olmasına karşın ilk maçı Anadolu Efes 48-64 gibi kısır bir skorla kazanmayı bildi. İkinci maçta ise İtalyanlar reaksiyon gösterdi ve 73-66 maçı alarak seriyi 1-1'e getirmeyi bildi. Sonraki iki maç İstanbul'a taşındı. Anadolu Efes üçüncü maçı 77-65, dördüncü maçı ise 75-70 kazanarak seriyi alan takım oldu. Anadolu Efes'in Sırbistan'ın Belgrad şehrinde Stark Arena'da düzenlenecek Final-Four'daki rakibi Monaco'yu oyun dışı bırakan Yunan temsilcisi Olympiakos oldu.

Olympiakos - Anadolu Efes Maç Detayları:

Buraların yabancısı olmayan Olympiakos'a karşı kolay bir maç olmayacağı aşikardı. 17/27 2 sayı, 7/25 3 sayı, 19/25 serbest atış ve 7'si hücum olmak üzere toplam 31 ribaunt ile 74 sayıya ulaştılar. Anadolu Efes tarafında ise rakamları dış atış yüzdesi dengeliyordu. 12/25 2 sayı, 14/34 3 sayı 11/16 serbest atış ve 9'u hücum olmak üzere 33 ribaunt alarak 77 sayıyı buldular. Asist sayılarında ise 20'ye 18 Efes'in üstünlüğü vardı. 

Sırp oyuncu Vasilije Micic kendi evinde kendi seyircisinin önünde takımını galibiyete yani finale çıkaracak son saniye üçlüğünü bulana kadar her zamanki oyunundan biraz uzaktı. Fakat buna rağmen 33 dakika 52 saniye oyunda kalarak 15 sayı 6 ribaunt ve 9 asist ile maçı tamamladı. MVP olmanın sorumluluğunu üstlenerek takımını finale taşıdı. O'na eşlik eden Shane Larkin ise 38 dakikada 21 sayı ve 7 asistle oynadı. Üçüncü skorer ise 31 dakika sahada kalarak 16 sayı, 6 ribaunt yapan Elijah Bryant oldu.

Real Madrid - Anadolu Efes Maç Detayları:

Üst üste ikinci kez kupayı kaldırmak isteyen Efes'in rakibi bu kupayı daha önce 10 kez kaldırmış olan İspanyol devi Real Madrid. Euroleague tarihinin en düşük skorlu finallerinden biri olarak tarihe geçse de saha içi mücadele ve taktik savaşları ile final heyecanını yaşatan keyifli bir maç oldu. 

Real Madrid'in 14/34 2 sayı performansına Efes 17/32 ile karşılık verdi. İlk yarı itibariyle pota altı Efes için kararmış olsa da maç sonuna üstünlüğünü taşıdı. Walter Tavares'in 14 sayı 11 ribaunt ile double-double yaptığı ve Dunston ile Pleiss'in erken faul problemi girdiği maçta bu üstünlük önemliydi. Tabii dip not olarak belirtelim ki Tavares son periyotta dört faul ile sahadaydı. 

Üç sayı çizgisinin gerisinde iki takımda 6'şar isabet bulurken Madird 33, Efes ise 24 kez şansını denedi. Bu durum Efes'e %18'e %25 gibi oransal bir üstünlük sağladı. Micic 4/7 isabet bulurken rakip takımda ise 2/3 ile Randolph dikkat çeken isim oldu. Diğer bir detay ise 3 sayı çizgisinin gerisinden Abelde 0/5 ve Yabusele 0/6 ile takımına katkı veremedi. Bizde ise Larkin 1/8 isabet bulabildi. 

Madrid 11/17 Efes ise 6/9 serbest atış isabeti buldu. Efes'in neredeyse iki katı daha fazla atış kullanan Madrid'de 6 atış kaçarken Efes'te ise hiç alışık olmadığımız bir sekans yaşandı. Kaçan üç atışın ikisi Larkin'e aitken diğeri ise Micic tarafaından sayıya çevrilemedi. 

İlk yarı biterken takım olarak sadece 2-3 asistimiz vardı ve bunlarda Larkin'e aitti. Asist üzerinden sayı bulamadığımız ve savunmada da ribauntlara hakim olamadığımız bir ilk yarı geçirdik. Bunları ikinci devre toparlamamız gerekiyordu ve istatistiklere de yansıtmayı başardık. 35-39 toplam ribauntlarda üstünlük sağlarken Madrid 13 Efes ise 9 kez hücum ribaundu alarak ikinci şans yakaladı. Asist sayılarında ise 14'e 7 Madrid üstünlüğü dikkat çeken bir başka veri oldu. 

Maçta oluşan en büyük fark Madrid lehine 9 sayı olurken Efes ise 3 sayılık bir avantaj yakaladı. Genel olarak dengeli giden skorda son saniyelere de 58-57 ile girildi. Efes hücumu gerçekleşirken bir dakikadan daha az bir süre vardı. Madrid top çalma denemelerinden sonra var olan faul haklarının ikisini kullandı ve maçın bitimine 17 saniye kaldı. Son hücum olduğu ve tek sayı ile önde olduğumuz için içerden bulacağımız bir sayı işimizi görebilirdi fakat kaçan şut ile birlikte pota altında kan gövdeyi götürdü. Ribaunt mücadelesi esnasında kimse topa sahip olamayınca maç süresi doldu ve Efes tarihinin ikinci şampiyonluğunu üst üste kazanmış oldu.

Micic 23, Larkin 10, Pleiss 19, Singleton 4, Dunston 2 sayı katkıda bulurken sadece 5 isimden skor üretebildik. Maç özelinde düşük skorun sonucu olarak kabul edilebilir. Micic ve Larkin'e takviye gücü Pleiss'tan bulmak; Anderson, Bryant ve Singleton'un savunmada gösterdiği performans maçı kazandıran kilit noktalar oldu. Ergin Ataman ikinci yarı hiç mola kullanmayarak belki de taktiksel bir savaş verdi veya oyuncularına inisiyatif almaları için gereken güveni verdi. Saha kenarında tüm enerjisiyle takımını ileri taşıyan başarılı bir baş antrenör. Şampiyonluk röportajında global yayında Türkçe konuşarak samimi ve milli duygularımızı da perçinlemiş oldu.

Bu sezon sakatlığı sebebiyle takımına katkıda bulunamayan kaptan Doğuş Balbay kupa töreninde ikinci kaptan Dunston'a kupayı vererek onun kaldırmasını istedi. Kaptanın bu jesti takım ruhunun ne denli yukarıda olduğuna da bizlere tekrar gösteriyor. Tebrikler Kaptan. Dunston'da bilindiği üzere Euroleague tarihinin en çok blok yapan oyuncusudur. Elbette final maçını boş geçmedi.

Türk basketbolunun son zamanlarda Avrupa arenasında gösterdiği başarılar artarak devam ediyor olması gelecek içinde büyük umutlar vadediyor. Bu gelişimde emeği geçen tüm isimlere teşekkürler.